"شنيعة" - Traduction Arabe en Turc

• korkunç
• iğrenç
• berbat
• çok kötü
• çirkin
• fena
• kötü bir
• dehşet
• tiksindirici

Ayrıca bunun korkunç bir hata olduğunu, ve pişmanlık duyduğunu da söyledi.
و قد أخبرنى أيضاً أن ذلك كان غلطة شنيعة غلطة يندم عليها

Bu gerçekten çok stresli bir durum... kendimi korkunç bir suçlamanın içinde buluyorum.
من الواضح ان هذا موقف شديد التوتر ان أجد نفسي متهمة بجريمة شنيعة

Birkaç ayda bir o korkunç törenleri yapan bazı alçaklarla karşılaşırız.
كل بضعة أشهر نصادف بعض البؤساء الذين تم ممارسة طقوس شنيعة عليهم

Bu şerit iğrenç. Kendi şeridine dön. Hadi.
هذا الطريق كريه، عد إلى طريقك، هيا، غلطة شنيعة

Rivayete göre bunu yapanın melekler yüzüne tükürürmüş ve berbat bir şekilde ölecekmiş.
و مكتوب أنه من يفعل ذلك ستبصق عليه الملائكة و سيموت ميته شنيعة

çok kötü bir evlilik yaptı diye kafasını kuma gömüp mü yaşamalı?
لقد تزوجت زيجة شنيعة, ولكن لماذا ينبغى عليها أن تختبىء؟

Bu gece, korkunç ama cesur bir şekilde ölenler için dua ediyorum... ama kişisel bir zafer için de dua ediyorum.
الليلة صليت لارواح من ماتوا . موتات شنيعة . كما صليت من أجل النصر

Mesafeyi koruyun! Bu gece, korkunç ama cesur bir şekilde ölenler için dua ediyorum... ama kişisel bir zafer için de dua ediyorum.
الليلة صليت لارواح من ماتوا . موتات شنيعة

Jacob Ryan korkunç ve akıI almaz bir cinayetle suçIanıyor.
...جاكوب رايان متهم مع جريمة شنيعة وغير قابلة لتفكير بها

Öylesine korkunç şeyler var ki onları hatırlamamaya özen gösteriyorum çünkü hatırlarsam eğer, haftalarca gözüme uyku girmiyor.
هنالك بضعة أشياء شنيعة جدًا لا أسمح لنفسي تذكرها لإني لو فعلت سيجافيني النوم أسابيع

Gördüğünüz gibi, üç tane korkunç silah yarası var.
كما ترون لدينا ثلاث جروح شنيعة من طلق ناري

Mutlu olmak için bir neden yok. Her şey korkunç.
لا يوجد سبب لتشعري بالسعادة.الاشياء هنا شنيعة

Çünkü bunun bedelinin, kamptaki diğer mahkûmlar için korkunç olacağını biliyorlardı.
لمعرفتهم بأنّ العقوبة التي ستتطبق على بقيّة النزلاء في المعسكر ستكون شنيعة

Tanrım! Sen böyle söyleyince daha da korkunç durdu bak.
يا الهي, عندما تقولينها بصوت عالي هكذا تبدو شنيعة

Eğer duymadıysan: kardeşim iğrenç bir cins gerizekalıdır.
في حالة إذا لم تسمع، أختي بمنتهى الوضوح خاسرة شنيعة

- Benim anladığım kız iğrenç ama onu uzun süredir götten sikmiyorsun ve iğrenç vajina, hiç vajina olmamasından iyidir diyorsun.
لم تحصل علي فتاة منذ مدة ففكرت أن فتاة شنيعة أحسن من لا شئ

Bu balo berbat gidiyor. Bu beraber son dansımız ve çok kötü.
هذا الحفلة مزرية، إنّها آخر رقصة تجمعنا وهي شنيعة

Eminim berbat biri olduğumu düşünüyorsun.
أجزم بأنك تظنين بأنني إنسانة شنيعة, صحيح؟

Bunu, gerçek bir insanın yapabileceğini düşünmek çok kötü geleceğinden hayal gücümüz, bunu kaldırabilmenin daha kolay bir yolunu yaratır.
فِكرةُ أن شخصاً حقيقياً يستطيع فعل هذا, شنيعة جداً لذا تقوم مخيّلاتنا بصنع .طريقة

"çirkin sürtük" daha çok kullanılıyor.
عاصفة؟ "كلبة شنيعة" هو التعبيرُ المستخدم في أغلب الأحيان

fena şekilde batırdın, ve bir gün senin ne yaptığını bulacağız.
لقد ارتكبتَ غلطةً شنيعة, ويومًا ما سوف نعرف ما الذي فعلتَه.

Oturup birilerinin dehşet verici şekilde ölmesini ya da bütün evrenin ortadan ikiye bölünmesini bekliyorduk.
ننتظر موت أحدهم موتة شنيعة ومخيفة، أو انهيار بنية الكون.

Karşı karşıya olduğun suçlama, bir azizin kanını dökmek tiksindirici bir suç, büyük bir günahtır ve cezası da aynı ağırlıkta ve ölçekte olmalıdır.
وهي جريمة شرّيرة شنيعة وعقوبتها العادلة يجب أن تكون على حد سواء من الجرم