"شهادتكِ" - Traduction Arabe en Turc

    • ifadeniz
        
    • ifade
        
    • ifadeni
        
    • diplomanı
        
    • ifadenize
        
    • sözünüzle
        
    • İfadenizle
        
    • sözüm
        
    Bence ifadeniz, intikam duygusuyla körüklenmiş bir dizi yalandan ibarettir. Open Subtitles أفترضُ أن شهادتكِ هي نسيج من الأكاذيب التي تمليها عليكِ دوافع الانتقام
    İlişkiniz hakkında imzalı ifadeniz var. Open Subtitles لدينا شهادتكِ الموقعة عن علاقتكِ بالمتهم
    Vereceğin ifade kafaları karıştırabilir. Bu yüzden kimseyle konuşmana izin veremem, asla. Open Subtitles شهادتكِ من الممكن أن تزعز الأمر، ولهذا لن أدعك تتحدثين إلى أي شخص قطّ
    Sadece ilerdeki merkeze kadar gideceğiz. Orada ifadeni alacaklar. Open Subtitles نحن ذاهبون إلى مركز الشرطه سيأخذون شهادتكِ
    Üniversite diplomanı aldığında New York hâlâ orada olacak. Open Subtitles نيويورك ستبقى هناك بعد أن تستحقي شهادتكِ الجامعية.
    İfadenize göre, Bayan Swift, bu silahı Bay Sweeney ateşlemiş olamaz, ...çünkü o anda sizinle beraberdi, değil mi? Open Subtitles إذًا شهادتكِ يا آنسة سويفت هي أن السيد سويني لم يكن بإمكانه إطلاق الرصاص من هذا المسدس
    Yalnızca sizin sözünüzle Ip Man'in masumiyetine inanamam. Open Subtitles على كلٍ، لا أستطع قبول شهادتكِ بهذه السهولة وأصدق بأنّ (ييب مان) بريء
    - İfadenizle beraber, evet. Open Subtitles مع شهادتكِ , أجل.
    Gönüllü ifadeniz hakkında bugün başka kimseyle konuştunuz mu? Open Subtitles هل ناقشتِ شهادتكِ التطوعية مع أي شخص قبل اليوم؟
    Demek dün Will Gardner ile görüştünüz, ...ama onunla ifadeniz hakkında konuşmadınız? Open Subtitles إذًا أنتِ التقيتِ بويل غاردنر أمس ولكن لم تناقشي شهادتكِ معه؟
    İfadeniz olmadan zanlıyı tutuklatamayız. Open Subtitles لا يمكننا أدانته بالجريمة بدون شهادتكِ
    Peter Florrick'e karşı ifade verebilir veya senin ifadeni kullanarak babanı adaleti engellemekten dolayı hapse attırırım. Open Subtitles إما أن يشهد ضد "بيتر فلوريك" أو أن أستخدم شهادتكِ لأضعه في السجن لإعاقة العدالة
    Ne ifade vereceğini biliyorsun. Open Subtitles بربّك، أنتِ تعرفين شهادتكِ.
    Seni ifade verirken izledim. İyi görünüyordun. Open Subtitles لقد شاهدت شهادتكِ كنت رائعة
    - Her halükarda ifadeni alacak. Open Subtitles في كلا الحالتين، ستحصل على شهادتكِ
    Yazılı ifadeni okudum ve inanıyorum. Open Subtitles أنا قرأت شهادتكِ المكتوبة وأصدقها
    Şey, öncelikle polis akademisine gider diplomanı alırsın. Open Subtitles حسنٌ... أولًا تذهبين لأكاديمية الشرطة وتنالين شهادتكِ
    - Tıp diplomanı nereden aldın peki, Doktor Ives? Open Subtitles وأين تلقيت شهادتكِ الطبية سيدة (آيفز)؟
    İfadenize başvurulmadı olarak kayıtlara geçecek. Open Subtitles وسوف يُدخل شهادتكِ إلى السجل الذي تم دحضه
    Bir kadının özgürlüğü sizin ifadenize bağlı. Open Subtitles إن حرية امرأة تعتمد على شهادتكِ
    Yalnızca sizin sözünüzle Ip Man'in masumiyetine inanamam. Open Subtitles على كلٍ، لا أستطع قبول شهادتكِ بهذه السهولة وأصدق بأنّ (ييب مان) بريء
    Senin sözüne karşılık benim sözüm. Herkes oradaydı. Open Subtitles إنّها شهادتكِ مقابل شهادتي وشهادة كلّ مَن كان هناك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus