Bavulunu hazırlayıp 5 çocuğunu kapıp Ürdün'e doğru yol aldığında, üç aylık hamileydi ve geleceğin ailesine ve kendisine neler sunacağından bihaberdi. | TED | كانت حاملاً في شهرها الثالث عندما حزمت حقيبتها، جمعت أطفالها الخمسة وذهبت إلى الأردن المجاورة، لا تدري ما يحمل المستقبل لها ولأسرتها. |
İki aylık hamile olduğunu söylediğinde Geçirdiğimiz şoku görmeliydiniz. | Open Subtitles | يمكنكم تصور مظهرنا عندما قال بأنها حاملٌ بالفعل في شهرها الثاني |
Bize geldiğinde iki aylık yetimdi hatırladığım kadarıyla ilk defa ağlaması kesildi. | Open Subtitles | الميتم في معنا إنها مرة أول وهذه الثاني, شهرها منذ |
İki aylık olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد قالت أنها كانت في شهرها الثاني من الحمل |
Hamileliğinin yedinci ayında kaçmaya çalıştı. Seni vermek istemiyordu. | Open Subtitles | في شهرها السابع من الحمل حاولت الهروب لم تكن تريد أن تسلمكِ لهم |
Aldığınız her şeyin bir listesini ve evinde uyuyamayan 8 aylık hamile bu zavallı kadın için tazminat istiyorum. | Open Subtitles | أطلب جرد كل ما أخذتوه وتعويض لهذه السيدة الفقيرة التي هي حامل في شهرها الثامن ولا تستطيع النوم في منزلها |
Lisa üç aylık hamileydi. | Open Subtitles | لقد كانت ليزا في شهرها الثالث من الحمل |
Bu sabah, altı aylık hamile olmasına rağmen, kokaini bırakmayı reddeden bir kadınla sohbet ettim. | Open Subtitles | هذا الصباح تسّنى لي الحديث مع امرأة ترفض الاقلاع عن الكوكايين . على الرغم من أنها في شهرها السادس من الحمل . |
7 aylık hamile gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو أنها حامل في شهرها السابع |
Sekiz aylık hamile ve asker kocasının onu terketmesine rağmen, hâlâ başkalarını düşünüyor. | Open Subtitles | كانت حاملا في شهرها الثامن وزوجها بعيد ، |
Ve, şey, dördüncü ayımızda beş aylık hamile yani nasıl bir süreçten geçtiğini anladığımı düşünüyorum ne kadar zor olduğunu da. | Open Subtitles | حسناً ... إنها إنها حامل في شهرها الخامس |
Uçak kazasından hemen önce Chandler'ın karısı sekiz aylık hamileymiş. | Open Subtitles | زوجة تشاندلر كانت حامل في شهرها الثامن |
Kadın üç aylık hamile ve uzun, kıvırcık saçları var. | Open Subtitles | حامل في شهرها الثالث شعرها طويل ومجعد |
5 aylık hamilelikten sonra bu oldukça tuhaf. | Open Subtitles | في شهرها الخامس، لزيادة المتعة. |
Onun ölümü büyük bir üzüntü yaratmıştı, kral öldüğünde kraliçe 6 aylık hamileydi. | Open Subtitles | والملكة كانت حُبلى في شهرها السادس |
Bir karı koca evlerinde katlediliyorlar adamın dokuz aylık eşinin rahminden bebek kesilerek alınıyor. | Open Subtitles | الزوج والزوجة ذبحوا في منزلهم... الزوجة كانت حامل في شهرها التاسع، أستخرج الطفل من الرحم. |
- Balım, biliyorum ama en azından beş altı aylık var. | Open Subtitles | -أعلم عزيزتي لكنها في شهرها الخامس أو السادس الآن |
Ostend'in üzerinde fırtına ile çakıldı. Sekiz aylık hamileydi. | Open Subtitles | سقطت فوق مدينة "أوستند" جراء عاصفة، كانت حاملاً في شهرها الثامن. |
Altı aylık. | TED | وهي في شهرها السادس. |
Sonunda bir gün, 28 Ağustos 1854'te, küçük bir çocuk, ismini bilmediğimiz beş aylık bir kız bebeği, sadece bebek Lewis olarak bildiğimiz, bir şekilde koleraya yakalandı. 40 Broad Sokağına kolera ile geldi. | TED | وبعد ذلك في أحد الأيام, 28 أغسطس لعام 1854, طفلة صغيرة, في شهرها الخامس نجهل ما هو إسمها, نتعرف عليها فقط بالطفلة لويس, والتي بطريقة أو بأخرى أصيبت بمرض الكوليرا. وقد توجهت بمرضها هذا إلى شارع 40 برود ستريت. |
Hamileliğinin yedinci ayında kaçmaya çalıştı. Seni vermek istemiyordu. | Open Subtitles | في شهرها السابع من الحمل حاولت الهروب لم تكن تريد أن تسلمكِ لهم |