Kimse yüzümüzü hatırlamayacak, çünkü arkamızda tanık bırakmayacağız. | Open Subtitles | لن يتذكّرنا أحد لأننا لن نترك وراءنا شهوداً. |
Polise verilen zararı telafi için tanık lazım bize. | Open Subtitles | نريد شهوداً من الشرطة لتحسين صورة الشرطة. |
Oradaki adamların hepsi kötü olmaz, bu da bazılarının tanık olacağı anlamına gelir. | Open Subtitles | كل الأشخاص الذين كانت سيئة معهم بعضهم يصبح شهوداً |
Bir rasathane olarak inşa edilen bu makine daha önce hiç görmediğimiz derecede şiddetli galaktik olaylara tanıklık etmemizi sağlayacak. | Open Subtitles | بُنيت هذه الآلة كمرصد, فرصة لنكون شهوداً على أحداث مجريّة عنيفة, أكثر إدهاشاً من أيّ شيء رأيناه قبلاً. |
Silahları bulamadık... Olay mahallinde hiç iz yok, görgü tanığı yok. | Open Subtitles | لم نجد الأسلحة أو بصمات في ساحة الجريمة أو شهوداً |
Ve daha çok insanın gelmesinden çok memnun, başarısızlığıma daha çok Şahit.. | Open Subtitles | وهى سعيدة أن المزيد من الناس قادمون ليكونوا شهوداً عندما أفشل أنا |
En az iki sefer daha tehlikede olduğunu düşündüğün tanıkları orada konaklatmıştın. | Open Subtitles | أعرف أنه على الأقل في مناسبتين أخفيت شهوداً أعتقدت أنهم في خطر |
İşe karışman ne kadar kötü bayım, ama arkada tanık bırakamam. | Open Subtitles | سيء جداً تورطك في هذا سيدي لكن لا يمكنني أن أترك شهوداً |
Zannedersem bizim için tanık olduğumuz en dehşetli müstehcen tehdit budur. | Open Subtitles | هذا، على ما أعتقد، بالنسبة لمعظمنا شهوداً لخطر وتهديد فاحش |
Ya da suç işlemeyip, suça tanık olmuşlardır. | Open Subtitles | أو لم يرتكبوا جريمة بل كانوا شهوداً على واحدة |
Asla geride en ufak bir iz ya da tanık bırakmıyor. | Open Subtitles | لا يترك وراءه شهوداً أو دلائل تقودنا إليه |
Kimse böylesi bir planı, arkasında tanık bırakmadan yapamaz. | Open Subtitles | لن يترك أحد يخطط لشيء كهذا شهوداً خلفه. |
Bu akşam tanık olduğumuz inanılmaz bir şeydi. | Open Subtitles | أنه لشئ كبير أن نحضر شهوداً لليله |
Hepsini öldürün. tanık bırakmadan. | Open Subtitles | أقتلهم جميعاً لا تترك شهوداً |
Hepsini öldürün. tanık bırakmadan. | Open Subtitles | أقتلهم جميعاً لا تترك شهوداً |
Kitabı Mukaddes'e ait bir kehanetin vukusuna tanıklık edebiliriz. | Open Subtitles | قد نكون شهوداً على نبوءة توراتية تتحقق. |
Geçen yıl, Pekin'de adamlar aynı gün iki hava uydusu gönderdi ...ama yerdekiler aynı anda üçüncü bir cismin daha uzaya gönderildiğine tanıklık etti. | Open Subtitles | العام الماضي, الشباب في "بكين" أطلقوا قمرين صناعيين للطقس في نفس اليوم, لكن شهوداً على الأرض قالوا انهم رأوا جسماً ثالثاً |
Eğer hedefi ele geçirirken görgü tanığı varsa ve alarmlar çalışmışsa, daha da zordur. | Open Subtitles | واذا تركت عملية الأسر شهوداً فهو أصعب حتى |
Benim açımdan, bahçıvanları her zaman mükemmel bir görgü tanığı olarak bulmuşumdur. | Open Subtitles | .... من جهتى , لطالما وجدت أن البستانيين يعدوا شهوداً ممتازين |
Şahit olmadan, para olmadan, mahkumiyet olmaz, değil mi? | Open Subtitles | اركب السيـّارة لم يكن هناك شهوداً ولا أموال إذاً لا يوجد تهمة، أليس كذلك؟ |