Seni ve hayranlarını biraz olsun tanıdıktan sonra, sanırım cinayetlerinin filmleriyle ünlü olacaksın. | Open Subtitles | لا اعلم, ربما ستعرفين هذا قريبا ولكنى اعتقد انك ستكونى شهيرة بافلام جرائمك |
Evet, şimdilik. Ama 6 ay sonra, yeniden zengin bir ünlü olacak. | Open Subtitles | اجل مؤقتا ولكن بعد نصف عام ستصير شخصية شهيرة ثرية من جديد |
Bu tür deneysel çalışmalarımızdan birinde, İnsanlara hayran oldukları ünlü birinin adını sorduk, hayran oldukları yaşayan birinin. | TED | في واحدة من تجاربنا طرحنا سؤلاً عن شخصية شهيرة يفضلها المُختبرون شخص يحبونه |
Bölgede başarılı keçi teslimatları yaptı ve ünlü bir keçi doktoru oldu. | TED | قامت بنجاح في توليد الماعز في المنطقة، وأصبحت طبيبة ماعز شهيرة. |
Kuantum garipliğinin bir örneği, ünlü bir düşünce deneyi ile anlatılır: Schrödinger'in kedisi. | TED | توضيح الغرابة الكمية يتم باستخدام تجربة فكرية شهيرة: قطة شرودينغر |
Barnette Newman’ın, modern sanat dürtüsünün burjuva ve bayağı olarak düşünülen güzellik kavramını yıkmak olduğunu belirten ünlü bir sözü var. | TED | بارنت نيومان له مقولة شهيرة أن مبعث الفن الحديث هو شهوة تدمير معانى الجمال، التى اعتُبرت برجوازية أو مبتذلة. |
2005 yılında da Eiger, Monk ve Jungfrau'ın üstünden BASE jump yaptım. Bunlar İsviçre'nin en ünlü dağlarından üçüdür. | TED | 2005 قد قفزت من على جبل أيقر ، من المونك ، الجونقفراو ثلاثة جبال شهيرة في سويسرا |
O zaman ünlü bir televizyon sunucusunun o otelin önünde işi neydi? | Open Subtitles | إذن ما الذي تفعله مضيفة في محطّة تلفزيون شهيرة أمام فندق؟ |
Don Calogero Falconerilerin ne kadar ünlü olduğunu söylememe gerek yok. | Open Subtitles | لا حاجة لي أن أخبرك كم أن عائلة "فالكونيري" شهيرة هنا |
Her ünlü aktrisin adresini gizli tutmakta haklı sebepleri vardır. | Open Subtitles | كل ممثلة شهيرة لديها سبب جيد لإخفاء عنوانها |
Daha önce hiç röportaj yapmamıştım. Kendimi ünlü biri gibi hissettim. | Open Subtitles | لم يجر أحد مقابلة معي من قبل أشعر أنني شهيرة |
Herkes bunu tekrarlıyordu. ünlü olmuştu. | Open Subtitles | أعني , لقد ظل الجميع يردد جملته تلك لقد كانت شهيرة |
Güzellik kraliçeliği işe yaramayınca ünlü bir politikacı olma hayalleri kurdu. | Open Subtitles | عندما لم تفز بـ"ملكة الجمال"، بدأت تتخيل بأن تكون سياسية شهيرة |
Çocukluğumun ünlü olma hayalleri öldü, yandı ve sen beni televizyona çıkartıp hayallerimi kabusa çevirdin. | Open Subtitles | حلم طفولتي بأن أكون شهيرة مات ودُفِنْ وأنت حفرت القبر، جعلتني أذهب للتلفاز وحولت حلمي إلى كابوس |
Oyunun amacı, kartlara ünlü birinin adını yazmak tabii bu gerçek ya da kurgusal biri olabilir. | Open Subtitles | شكرًا جزيلاً هدف اللعبة هو كتابة اسم شخصية شهيرة على البطاقة |
Pekala beyler oyunun amacı kartınıza ünlü birinin adını yazmak. | Open Subtitles | هدف اللعبة هو كتابة اسم شخصية شهيرة على البطاقة |
Bir akşam sadece ünlü şairlerden alıntı yaparak konuştuk. | Open Subtitles | ذات ليلة ، لم ننطق كلمة غير أبيات شعر من قصائد شهيرة |
O zaman ünlü bir televizyon sunucusunun o otelin önünde işi neydi? | Open Subtitles | إذن ما الذي تفعله مضيفة في محطّة تلفزيون شهيرة أمام فندق؟ |
Bilinçsiz önyargı alanında 1970 ve 1980'lerde cinsiyet hakkında yapılan çok meşhur deney var. | TED | وهناك تجربة شهيرة في مجال التحيز اللاواعي وذلك في مجال الجنس في السبعينات والثمانينات. |
Senin için öyle, ama Camp Star'daki herhangi biri için uzun ve şöhretli bir kariyerin ilk adımı. | Open Subtitles | بالنسبة لك, لكن بالنسبة لنا نحن مخيم ستار هي خطوة إلى مهنة طويلة و شهيرة |
Fuzhou'da tanınırım. | Open Subtitles | شهيرة مقاطعة - فوتشو |
Şimdilerde bu oldukça popüler bir plaket ve bu bir çok başarılılar ordusu olduğuna göre, iddia ediyorum ki çoğunuzda bu plaket vardır. | TED | في الحقيقة هذه لوحة شهيرة والعديد من الناجحين يعتمدونها وانا اراهن ان بعضاً منكم لديه هذه اللوحة |