"شوهدت" - Traduction Arabe en Turc

    • görülmüş
        
    • görüldü
        
    • görüldüğü
        
    • görülmüşsün
        
    • görülmüşsünüz
        
    • görüldüğünde
        
    • görmüşler
        
    • görürlerse
        
    • en son
        
    • görenler
        
    en son bugün öğlen saatinde okulun içinde zanlıyla beraber görülmüş. Open Subtitles شوهدت لآخر مرة داخل المدرسة مع المشتبه به ظهر اليوم تقريبا
    Senle konuştuktan sonra, Benim gümüş Porsche'um çevrede hızla giderken görülmüş. Open Subtitles بعد أن تحدثت معك سياتي البورش الفضي شوهدت تسير مسرعه بالطريق
    3 düşman gemisi daha görüldü, Midway'e 250 mil mesafede, hız: 20 deniz mili. Open Subtitles ‏ثلاث سفن معاديه اضافيه قد شوهدت ,250 ميل من ميدواى . السرعه 20 عقده
    Silici'yi ele geçiren mıknatıs gemi en son bu bölgede görüldü. Open Subtitles على أية حال سفينة المغناطيس التي أسرت أداة ترانسموكر شوهدت مؤخراً في هذه المنطقة نفسها
    - Kızın en son görüldüğü parkta soruşturmanın başındaki dedektifle görüşeceğiz. Open Subtitles في الحديقة حيث شوهدت الفتاة لآخر مرة علينا ان نرف كل ما حصل
    İki gece önce onunla görülmüşsün. Open Subtitles انت شوهدت معه قبل ليلتين مضت وماذا في ذلك؟
    Ama ne yazık ki koridorda görülmüşsünüz. Open Subtitles لسوء الحظ يا سيدتى, لقد شوهدت فى الممر ,
    Son görüldüğünde üzerinde mor pantolon ve kırmızı bir sweatshirt varmış. Open Subtitles كانت ترتدي آخر مرة شوهدت فيها بنطال أرجواني ومعطف أحمر
    Dün gece bir adamla barda görülmüş. Bence o dostu. Open Subtitles لقد شوهدت البارحة في البار مع رجل, أظن أنه عشيقها
    Şehirdeki bir bayan garson birkaç dakika önce şerifle arabaya binerken görülmüş. Open Subtitles لقد شوهدت نادلة أحد المطاعم وهي تركب سيّارة مع العمدة قبل دقائق
    Hayır, kendi arabasıyla kasabadan ayrılken görülmüş... işverinin arabasıyla. Open Subtitles لا,لقد شوهدت وهي تغادر المدينه في سيارتها بواسطة مديرها
    Ama kız en son Han'ın özel teknesindeki partide görülmüş. Open Subtitles لكن هذه البنتِ شوهدت آخر مرة في حفلة على متن سفينة هان الخاصّة.
    Benim söylediğim, bazı şeylerin görülmüş olduğu. Dedikodu değil. Open Subtitles كل ما أقوله هو، أن أشياء شوهدت ليست تصورات، أشياء
    Gözetleme kameraları tarafından en son kuzeye, 101 nolu yola girdiği görülmüş. Open Subtitles شوهدت شمال الطريق 101 من قبل كاميرات المراقبة هناك
    Biz bir temsili resim dağıtacağız... beyaz bir kapalı kamyon... olay mahallerinin birinden kaçarken görüldü. Open Subtitles سوف نذيع وصفا تخيليا لشاحنة صندوق بيضاء شوهدت وهي تهرب من مكان الجريمة
    Yaklaşık olarak en son 9:00 p.m., 6 Nisan 2003'te K Caddesi'ndeki Cardio Deluxe Cimnastik Salonundan ayrlırken görüldü Open Subtitles أخر مرة شوهدت حوالي التاسعة مساءً تقريباً و هي تغادر نادي كاردية ديلكس الرياضي في شارع كي, السادس من نيسان 2003
    Constance'ın koridorlarında görüldü ki, Küçük J yaşın, güzellikten önce geldiğinin farkına vardı. Open Subtitles شوهدت في الفناء جي الصغير تدرك بأن العمر يأتي قبل الجمال
    Kristine Johnson'a "James Bond" filmi için teklifte bulundu ve kadının canlı olarak görüldüğü son yer orası oldu. Open Subtitles اخبر كريستين جونسون انه سيختبرها لفيلم جيمس بوند وتلك كانت اخر مرة شوهدت وهي حية
    GPS sizi kızın son görüldüğü yere götürecek. Open Subtitles جهاز تحديد المواقع سياخذكم للمكان الذى شوهدت فيه الفتاة آخر مرة
    Metresinin keklerini yerken görülmüşsün. Open Subtitles أنت شوهدت تناول الفطائر من عشيقة الخاص بك.
    Ana'nın evinin yakınındaki kahvecide görülmüşsünüz. Open Subtitles لقد شوهدت في محل قهوة " نهاية الشارع عند شقة " آنا
    Son görüldüğünde üzerinde mavi bir ceket ve kot pantolon vardı. Open Subtitles شوهدت آخر مرّة ترتدي سنرة زرقاء وبنطال جينز
    Yok, geçen akşam seni satışta görmüşler de. Hani bizim malı sattın paranı aldın. Open Subtitles لقد شوهدت وأنت تبيع بضاعة ما في تلك الليلة
    Eğer seni görürlerse on yıl hapis yersin git artık. Open Subtitles ستمضي 10 سنوات في السجن إذا شوهدت معي فلذا إذهب من هنا بحق الله
    Belki de iki gün önce kör falcıyı soyarken seni görenler oldu... Open Subtitles ربما انت شوهدت قبل يومين تسرق من العراف الأعمى.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus