Peki Bir şey diyeyim mi canım, seni rahatlatacaksa hiç tipim değilsin. | Open Subtitles | حَسناً،تَعْرفُ شيءاً, إذا هو أيّ تعزية إليك، أنت فقط ليس من مستواي. |
Bir şey görürsem, kağıt ya da çöp, hemen alırım. | Open Subtitles | إذا أَرى شيءاً أنا أَلتقطُه، سواء هو ورقةُ أَو قمامةُ. |
Frasier'ın söylediği birşey kafama takıldı. | Open Subtitles | قالَ فرايزر شيءاً قبل أيام الذي إلتصقَ حقاً في رأيي. |
Odada birşey unutmuşum. Benim için bakar mısın? | Open Subtitles | بالمناسبة تَركت شيءاً في غرفةِ الجلوس هَلْ يمكن لك أن تبحث لي؟ |
Hapishane müdürü bir şeyler biliyor. İptal etsek iyi olur. | Open Subtitles | يعرف المراقب شيءاً من الأفضل أن نلغي الهروب |
Tüm bu çile, ummadığım bir şeyi fark etmemi sağladı. | Open Subtitles | تَعْرفُ، هذه المحنةِ الكاملةِ جَعلَني أُدركُ شيءاً بأنّني لَمْ أُتوقّعْ. |
İnsanlar sana indirim yaptığında, karşığında Birşeyler bekliyorlar. Hala anlamıyorsun, Gina. | Open Subtitles | عندما ناس يَعطونَك تخفيضاتَ، يَتوقّعونَ شيءاً بالمقابل. |
Evdeki her şeyin, sen başını öte yana çevirince kıpırdadığını... ve ancak göz ucuyla Bir şey görebildiğini fark etmemiş miydin? | Open Subtitles | ما لاحظتش ان مفيش حاجة في البيت تتحرك حتى تنظري بعيدا وبعدها بأنك فقط تمسكي شيءاً خارج الزاوية بعينك؟ |
Seni korkutmak istemem... ama galiba aşağıda Bir şey gördüm. | Open Subtitles | أَنْ لا احزرك لكني أعتقد اني رَأيتُ شيءاً هُنا. |
Az önce Bir şey gördüm ama gerçek miydi ya da içinizden biri onu gördü mü bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط رَأيتُ شيءاً. و لَيْسَت لِدي فكرةُ إذا هي كَانتْ حقيقيَة لو أيّ حد منكم شافة ولا لسة |
Şehirdeki gezintisine devam etti ta ki... ilgisini çeken Bir şey buluncaya kadar.Bulduğundaysa... ilk tepkisi şu oldu: | Open Subtitles | بأول وجبة جاهزة في حياته وتَمشّى في شوارعَ المدينةَ حتى وَجدَ شيءاً متألّقَ جداً فكان لا بد أن يقول |
Bir daha babanızın çamaşır çekmecesinde ilginç Bir şey bulursam kendime saklayacağım. | Open Subtitles | في المرة القادمة أَجِدُ شيءاً في ساحبِ ملابس أبِّك الداخلية، أَنا فَقَطْ سَأَجْلسُ عليه. |
birşey bildiğini sanıyorsun ama bilmiyorsun. | Open Subtitles | تَعتقدُ بأنّك تَعْرفُ شيءاً لَكنَّك لا تعرف |
Bir gün atış poligonuna gitti ve banada marketten birşey lazım oldu. | Open Subtitles | العصر واحد، خَرجَ إلى مدى إطلاق النار، وأنا إحتجتُ شيءاً مِنْ المخزنِ، لذا دَعوتُه. |
Bu sabah otelde çok ilginç birşey gördüm. | Open Subtitles | رَأيتُ شيءاً مثيرَ جداً في الفندقِ هذا الصباحِ. |
Dedim ki müdür bir şeyler olduğunu biliyor. İptal ediyoruz. | Open Subtitles | قلت، أن المراقب يعرف شيءاً ألغِ عملية الهروب |
Muhtemelen o odada, onlarla olduğum için onlardan bir şeyler kapmışımdır. | Open Subtitles | لا طريقَ. أنا من المحتمل مَسكَ شيءاً مِنْ فقط أنْ يَكُونَ في ذلك غرفة مَع أولئك الناسِ. |
Ki bu arada bir şeyler söylersen harika olurdu. | Open Subtitles | لهذا السبب هو سَيَكُونُ عظيمَ إذا قُلتَ شيءاً حواي الآن. |
Bu sefer de başka bir şeyi, iyi olmadığım bir şeyi denemek istiyorum. | Open Subtitles | أعتقد لَرُبَّمَا حان الوقتُ أُحاولُ شيءاً لَستُ جيّدا فية ،شيء مختلف. |
O anın heyecanıyla Birşeyler söylersin inanırlar, sonsuza kadar sanırlar. | Open Subtitles | تَقُولُ شيءاً في أحرِّ ساعاتِ اللحظة. هَلْ تَعْنيه؟ يَعتقدونَ بأنّه إلى الأبد. |
Çünkü bilmediğim birşeyi öğrendim. | Open Subtitles | ' يَجْعلُ أنا إكتشفتُ شيءاً بأنّني مَا عَرفتُ. |
Önümde kerteriz alacak bir şeye ihtiyacım var. | Open Subtitles | أَحتاجُ شيءاً في المقدمة لاخذ بَعْض المِقياسِ. |
Alkol manyağı olacağından daha komik Bir şey mi? | Open Subtitles | تَعْني شيءاً أكثر تسليةً مِنْ مستقبلِكَ الإفراط في الكحول؟ |