Ama sen domuzdan, küçük bir domuzdan başka bir şey değilsin. | Open Subtitles | لكنك لا شيء أكثر من خنزير صغير جدا , خنزير صغير |
Birleşik Devletler Başkanı'nın büyük kayıp aşkı bir fahişeden başka bir şey değil. | Open Subtitles | الحب الكبير خسر رئيس الولايات المتحدة. انت لا شيء أكثر من مجرد عاهرة. |
Haykırarak tepelere doğru kaçmaktan başka bir şey istemesek bile. | Open Subtitles | حتى وإن لم نكن نريد شيء أكثر من الهرب صارخين |
Tatlım, bir erkek bunu yapabiliyorsa, daha fazlası yoktur. | Open Subtitles | حبيبتي، إذا كان الرجل هو جيد في ذلك، لا يوجد شيء أكثر من ذلك. |
Su dışında, kolajenden daha fazla olan bir materyal yok vücudumuzda. | TED | اذا استثنينا الماء, فليس لدينا شيء أكثر من الكولاجين في أجسامنا |
Arkadaşlığa ve daha fazlasına! Şerefe! | Open Subtitles | نخب أن نصبح أصدقاء ، ولا شيء أكثر من هذا |
Gözlemciden başka bir şey olamazsınız. | Open Subtitles | انتم الأجانب، لا شيء أكثر من المراقبين المهتمين. |
Faks makinası telefon iliştirilmiş bir gözleme kalıbından başka bir şey değildir. | Open Subtitles | الفاكس هو لا شيء أكثر من محمصة موّصل بهاتف |
Yerel söylentileri kullanarak cinayet işleyen bir katilden başka bir şey değildir bence. | Open Subtitles | أعتقد هو لا شيء أكثر من قاتل إستغلال الفولكلور المحليّ. |
Queen Anne ise hayalet bir gemiden başka bir şey değil. | Open Subtitles | وأما بالنسبة إلى الملكة آن هي كانت لا شيء أكثر من سفينة شبح. |
Tedavi iyi gidiyormuş, elimizden başka bir şey gelmez. | Open Subtitles | العلاج يسير على ما يرام لا يمكنك فعل أي شيء أكثر من ذلك |
Varlığımızı bir arada tutan şeyin var olduğumuza inancımızdan başka bir şey olmadığını döylüyor. | Open Subtitles | يقول الكتاب: بأن وجودنا متماسك معاً ولا شيء أكثر من معتقداتنا بأننا موجودين بعيد جداً |
Daha başka bir şey olmalı, koma gibi. | Open Subtitles | لابد أن هناك شيء أكثر من ذالك , ربما غيبوبه |
Yiyecek sağlayıcısına bağlanmanın getirdiği, normal sosyoarkeolojik bir olgudan başka bir şey değil. | Open Subtitles | لا يوجد شيء أكثر من كونه مظهر إجتماعي طبيعي للتعلّق بالشخص الذي يمده بالطعام |
Bu dünyanın içinde ne görüyorsan sanal gerçeklikten başka bir şey değil. | Open Subtitles | ما ترينه حولك هذا العالم بأكمله هو لا شيء أكثر من واقع افتراضي |
- Öyle umuyorum. - başka bir şey olmadığına eminsin, değil mi? | Open Subtitles | أنا آمل ذلك , هل أنت واثق أنه لا شيء أكثر من ذلك? |
Stella zor işleri sana vermekten başka bir şey biliyor mu? | Open Subtitles | هل ستيلا تعطيك أي شيء أكثر من هار الوقت؟ |
Gözetçiler, köylerinde kalıp huzur içinde yaşamaktan başka bir şey istemiyorlar. | Open Subtitles | لا يريد الحرّاس شيء أكثر من البقاء في قريتهم والعيش في سلام |
Dövüştüğün şey vampirdi. Ama ondan biraz daha fazlası. | Open Subtitles | ما حاربتيه كان مصاص دماء ولكنه كان شيء أكثر من ذلك |
- Şu andan itibaren, daha fazla güçsüz biri olmayacağım. | Open Subtitles | وحتى الآن ، وأنا لا شيء أكثر من جرح مفتوح. |
Onları güçlendirmek, teknoloji, tasarım ve eğlence eğlence dünyasının değiştirebileceğinden fazlasını değiştirecek. | TED | تمكينهن سيغير كل شيء أكثر من التكنولوجيا والتصميم والترفيه |