İşlemlere başladı ve onu durdurmak için yapabileceğim hiçbir şey yok. | Open Subtitles | انه سوف يوقع عليه ، وليس هناك شيء استطيع فعله لاوقفه |
Üzgünüm, çocuklar, yapabileceğim hiçbir şey yoktu . | Open Subtitles | أنا أسف يارفاق لم يكن هناك أي شيء استطيع فعله كما ترى |
Senin için yapabileceğim hiçbir şey var mı dostum? | Open Subtitles | هل هنالك ايّ شيء استطيع فعله من اجلك , يا صديقي ؟ |
Senin için yapabileceğim birşey varsa... | Open Subtitles | ان كان هناك اي شيء استطيع فعله لأجلك |
Peter, seni davadan vazgeçirmek için yapabileceğim bir şey yok mu? | Open Subtitles | بيتر هل هناك اي شيء استطيع فعله لأجلعك تلغي هذه القضية ؟ |
Sana yardım etmek istiyorum evlat ama 50 binin tamamı olmak zorunda yoksa yapabileceğim hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لكن يجب ان تكون الخمسين الف مكتملة عدا ذلك لا يوجد شيء استطيع فعله |
"ve bu konuda yapabileceğim hiçbir şey yok." | Open Subtitles | ولا شيء استطيع فعله بهذا الخصوص |
"ve bu konuda yapabileceğim hiçbir şey yok." | Open Subtitles | ولا شيء استطيع فعله بهذا الخصوص |
# Ve yapabileceğim hiçbir şey yok # - Kusura bakmayın. | Open Subtitles | ♪ وهناك لا شيء استطيع فعله ♪ انا آسف. |
yapabileceğim hiçbir şey yoktu. | Open Subtitles | لم يكن هناك شيء استطيع فعله |
yapabileceğim bir şey yoktu... şimdi sessiz ol, ikimiz için de. | Open Subtitles | لم يكن هناك شيء استطيع فعله الآن حافظي على الصمت، رجاءً، من أجل مصلحة كلينا. |
Şimdi, benim güçlü, çok çalışan erkeğimle ilgilenmek için yapabileceğim bir şey var mı? | Open Subtitles | الأن, هل هناك اي شيء استطيع فعله لاتحمل برجلي الكبير القوي , الشغول؟ |
Sizin için yapabileceğim bir şey olursa, lütfen, çekinmeyin. | Open Subtitles | ،إذا كان هناك أي شيء استطيع فعله فأخبرني من فضلك |