Bir süre önce bana bir şey oldu. Uzun hikaye ve çok uzak. | Open Subtitles | شيء حدث لي منذ فترة، قصّة طويلة، وبعيدة جدّاً |
Zuko, geçmiş yüz yıllarda ejderlere bir şey oldu. Bana söylemediğin Bir şey. | Open Subtitles | زوكو هناك شيء حدث للتنانين في المئة عام الماضية شيء أنت لم تذكره لي |
Bazen insanlar kovulmalarının başlarına gelen en güzel şey olduğunu söylerler ya? | Open Subtitles | تعلمون حين يقول الناس بأن طردهم كان أفضل شيء حدث لهم أبدا؟ |
Galiba Büyük Katedral'de bir şeyler oldu. | Open Subtitles | يبدو أن هنالك شيء حدث في الكاتدرائية العظيمة |
Ona bir şey olmuş gibi gözükmesini istemeyiz. | Open Subtitles | لا نريد أن يظهر وكأن أي شيء حدث له أنت محظوظاً يا بيكو |
- Ne? Bir şey mi oldu? - Hayır, hiçbir şey olmadı. | Open Subtitles | هل حدث شيىء ما, كلا من قال أن هناك أي شيء حدث |
Bana bir şey olursa, ya da birine söylersen ne olduğunu asla öğrenemezsin. | Open Subtitles | لو اي شيء حدث لي أو تحدثت عن الأمر لأي أحد فلن تعرف ابداً ماذا حدث |
Evet bir şey oldu ama benim seansımda değil. | Open Subtitles | تحدّث. شيء حدث بكلّ تأكيد، إنّما لم يكن في جلستي. |
Tam tersine, bu hastalığa yakalanmak hayatımda başıma gelen iyi şey oldu. | Open Subtitles | بالعكس، إصابتي بالمرض كانت أفضل شيء حدث لي على الإطلاق، |
Tahminimce o fabrikada kıza bir şey oldu. Bu yüzden oraya başlama noktası diyebiliriz. | Open Subtitles | إذن فهناك شيء حدث لتلك الفتاة بهذا المصنع إذن لنسمي ذاك البواب بالمنطقة المشتركة |
Bugün bir şey oldu. Senin hakkında, hakkımızda Bir şey fark ettim. | Open Subtitles | ثمّة شيء حدث اليوم وأدركت شيئًا حيالكَ، بل حيالنا |
İnan bana, bu tedaviyi kaybetmek başına gelen en iyi şey oldu. | Open Subtitles | صدّقيني، فقدان ذلك الترياق هو أفضل شيء حدث لك قطّ |
İşe başladıktan hemen sonra bir şey oldu sana. | Open Subtitles | شيء حدث وليس طويلاً من بعد بداية وظيفتك. شيء .. |
Geçen kış icat edilmiş dilimlenmiş ekmekten sonraki en iyi şey olduğunu düşünüyordu. | Open Subtitles | يعتقد أنها أفضل شيء حدث بعد خبز الشرائح خبز الشرائح اخترعوه في الشتاء الماضي |
Yapmayın, bunun gelmiş geçmiş en harika şey olduğunu düşünen bir tek ben miyim? | Open Subtitles | اه، هل أنا الشخص الوحيد هنا الذي يفكر أن هذا هو أروع شيء حدث لنا؟ |
Burada bir şeyler oldu ve biz burayı en küçük ayrıntısına kadar arayacağız. | Open Subtitles | شيء حدث هنا وسوف نفتش المكان لأي معلومة ضئيلة |
Bir şeyler oldu veya oluyor. Ama yapay tanka yaklaşamıyorlar. | Open Subtitles | شيء حدث له، أوشيء يحدث له، لكنهم لم يصلوا به للوحدة المتنقلة |
Hayır, o gün mutlaka bir şey olmuş olmalı. | Open Subtitles | كلاّ ، ثمّة شيء حدث بذلك اليوم ، و لا ريب. |
Her zaman da kabul ederdi; ama hiçbir şey olmadı. | Open Subtitles | هي تأخذ التكاليف دائماً لكن لا شيء حدث أبداً |
Neyse, eğer sana bir şey olursa kendi başımın çaresine bakmam gerekecek bu yüzden kendime birkaç tane daha takım elbise alacağım. | Open Subtitles | في حالة أي شيء حدث لك، واحتجت للإعتناء بنفسي، سأعتني بإعتناء خاص لهذه البزة |
Tuhaf birşey oldu. Cüzdanımı düşürdüm sandım. | Open Subtitles | أغرب شيء حدث ظننت ني أسقطت محفظتي |
Beni aradı. Önceki gün burada geçen Bir şey için çok üzgündü. | Open Subtitles | لقد تكلم معي وكان محبطًا جدًا من شيء حدث هنا ذاك اليوم |
O bileti kazanmak, hayatımda başıma gelen en güzel şeydi. | Open Subtitles | الفوز ببطاقة السفر هو أفضل شيء حدث لي في حياتي. |