"شيء شيء" - Traduction Arabe en Turc

• bir şey
• şeyler

Sence bu hard diskte değerli bir şey var mıydı?
إعتقد كان هناك شيء شيء ثمين على ذلك القرص الصلب؟

Öyleyse bir şey yapalım. Bizi asabilecekleri bir şey.
لذا دعونا نفعل شيء شيء يمكنهم شنقنا من أجله

Biliyor musun, şimdi aklıma geldi, bir televizyon şovunda gördüğüm bir şey.
أتعلم فكرت ب شيء شيء رأيته على التلفزيون

Dış görünüş aynı olsa da kandıramayacağın şeyler vardır.
على الرغم من أن المظهر الخارجي يمكن أن يكون هو نفسه ، و لكن هناك شيء شيء الذي لا يمكن أن تُخدعي به

Eminim hepsi bunu hakkedecek bir şeyler yapmıştır.
أنا متأكد من أنهم قد فعلت كل شيء شيء يستحق ذلك.

Dostane bir maç olacağıyla ilgili bir şey söylediğini hatırlıyorum John.
اذكر انك تقول شيء شيء عن لعبة ودودة , ياجون

Aklına bir şey geliyor mu? İz sürebileceğimiz bir şey?
هل يمكنك التفكير بأي شيء شيء ما نمضي به ؟

Aslında çıkmadan önce yapmam gereken bir şey daha var.
هذا كل شيء.. كل شيء شيء آخر بعد يجب ان اقوم به قبل ذهابي

Beraber yapabileceğimiz bir şey; mesela bovling.
حسنا، شيء .. شيء يمكننا عمله سويا، كالبولينغ.

Bak, sana çok sormak istediğim bir şey var.
انظري هناك شيء شيء ما اريد ان اسألك اياه

Özellikleri atlamak bize farklı bir şey bej dikdörtgenden faklı bir şey yapma fırsatını veriyor.
تخطي المواصفات سيعطينا فرصة لصنع شيء شيء ليس مجرد صندوق مستطيل بني اللون

Aksine, böyle korkunç bir şey bizi daha güçlendirir sanmıştım.
ظننت,لو أن أي شيء, شيء رهيب سيجعلنا أكثر قوة

Bir de hayatımda artık daha farklı bir şey denemek istiyorum.
لم أعد أهتم بهذه التجارة بعد الآن وأريد تجربة شيء .. شيء مختلف في حياتي شيئ ..

bir şey. Bulmam gereken bir şey.
شيء شيء لا بد لي من العثور عليها

Bana neden böyle çirkin bir şey hediye ediyor, anlamıyorum.
...لا أعلم لم عليه أن يعطني شيء شيء قبيح

Hiç. Sadece Ken Griffey Jr. hakkında bir şey.
لا شيء شيء عن كين غريفي جونيور

Bana gerçeği söylediğini kanıtlayan bir şey sunmalısın.
..أعطني أي شيء ! شيء يثبت لي أنك تقول الحقيقة

Ama o adamda tuhaf bir şeyler var.
لكن هناك شيء شيء غريب بشأن هذا الرجل

Kendisine bir şeyler bulmamı istedi. Yasadışı bir şeyler.
أرادني أن أحضر له شيء شيء غير قانوني

Orada bir şeyler olmalı... Bizim aradığımız bir şey...
.. يجب أن يكون هناك شيء .. شيء نبحث عنه