"شيء كما كان" - Traduction Arabe en Turc

• şey eskisi gibi
• şey eski haline
• şeyi eski yerine
• şeyin olduğu gibi
• şeyin aynı
• şeyin eski
• şeyi eski haline

İcat edecek bir şey yok, her şey eskisi gibi olsun.
ليس هناك الكثير من أجل التغيير، أريد كل شيء كما كان في السابق.

O günden beri, hiçbir şey eskisi gibi olmadı.
منذ هذا اليوم ، لم يعد شيء كما كان

İçten duygu ve neşelerle, her şey eski haline döndü.
إنه من دواعي سروري حيث عاد كل شيء كما كان

Merak etmeyin. Her şeyi eski yerine koydum.
لا تقلق سأعيد كل شيء كما كان

Sen gittikten sonra avukatın geldi ve bize teklifini sundu ki bu, her şeyin olduğu gibi bırakılacağını ve korumaya alınması için uğraşacağını gösteriyor.
بعد مغادرتك محاميك اتى ليعرض اقتراحكم, الذي يتضمن ان يبقى كل شيء كما كان

Onca zaman sonra eve geldiğinde her şeyin aynı olmasını istedim.
وددت أن تجدي كلّ شيء كما كان تمامًا حين تعودين للبيت أخيرًا.

Her şeyin eski hâline geri dönebilmesi için hangisinin dinlediğine aldırmadan ettiğin duaları da biliyorum.
أَعْرفُ حول التَمنّي والصَلاة إلى أي آلهة تستمعُ أن يعيدوا لك كل شيء كما كان

Hemen her şeyi eski haline getireceğiz.
سيعود كل شيء كما كان بالسابق

Güneşi hissedip dalgaları dinliyordum ve bir an için sanki her şey eskisi gibi olmuştu.
أستشعر حرارة الشمس، وأسمع صوت الموج، و... لوهلةٍ، كان كلّ شيء كما كان

Evet ama her şey eskisi gibi değil tabii.
نعم، ولكن ليس كل شيء كما كان تماما

Hiçbir şey eskisi gibi değil
لن يعود شيء كما كان سابقا

"Her şey eskisi gibi olacak."
كل شيء كما كان فعلاً

Hiç bir şey eskisi gibi değil.
لم يبقى شيء كما كان.

Resitaller vereceksin, kağıt oyunu partileri düzenlenecek, her şey eski haline dönecek.
ستقديمن حفلات موسيقية و سيكون هناك تذاكر للحفلات كل شيء كما كان عليه

Merak etme SüngerBob, gizli formülü bulacağız ve her şey eski haline dönecek, herkes mutlu mesut falan olacak.
لا تقلق، (سبونج بوب) سوف نجد الوصفة السرية وسيعود كل شيء كما كان وتعم السعادة وكل تلك التفاهات

Her şeyi eski yerine koy.
فلنرجع كل شيء كما كان

Her şeyin olduğu gibi kalmasını istiyorum.
أود ترك كل شيء كما كان

Her şeyin aynı olduğuna inanamıyorum Tammy.
-شيء لا يصدق يا رجل كل شيء كما كان لم يتغير شيء

Gerçekte asıl istediğim her şeyin eski haline geri dönmesi.
ولكن الذي أريده بالفعل, عودة كل شيء كما كان.

"Her şeyi eski haline Getirelim."
لنعد كل شيء كما كان