"شيء مختلف" - Traduction Arabe en Turc

    • şey farklı
        
    • farklı bir şey
        
    • başka bir şey
        
    • farklı bir şeyler
        
    • şey değişti
        
    • bir farklılık
        
    • bir değişiklik
        
    • bir fark
        
    • farklı şeyler
        
    • değişiklik fark
        
    • farklı bir şeye
        
    • farklı birşey
        
    • farklı bir şeyden
        
    şey farklı görünüyor eğer Şimdi, hatırlıyorum, hemen geri almak için bu başka bir şişe var. Open Subtitles الآن تذكر ، إذا وجدت أي شيء مختلف لديك زجاجة أخرى من هذه لتعيدك إلى هنا فوراً
    Keşke farklı olsaydım. Keşke her şey farklı olsaydı. Open Subtitles أتمنى لو كنت مختلفاً أتمنى لو كان كل شيء مختلف
    Veya farklı bir şey deneyip adam gibi ona nasıl hissettiğini söyleyebilirsin. Open Subtitles او يمكنك تجربة شيء مختلف مثل ان تصبح رجلاً وتخبرها بماذا تشعر
    Bana yapacağı şeyi söylüyor sonra başka bir şey yapıyor. Open Subtitles أخبرني أنهُ توصل ألى شيء واحد وأنه شيء مختلف تماماً
    Sam'in özgünlüğünü göstermek için farklı bir şeyler giymesi onu "Homo" yapıyor. Open Subtitles الأن أن كان "سام "يلبس شيء مختلف لكي يعبرعن شخصيته يجعله منحرف
    Artık her şey değişti. Tıpkı algılayabildiğim müziğin sesi gibi, akışkan. Open Subtitles كل شيء مختلف الآن كالأغاني والموسيقى التي يمكنني استيعابها
    Cole Kaynak'ın güçlerini emdiğinden beri onda bir farklılık sezdin. Open Subtitles مِنْ اللحظةِ كول إمتصّتْ قوَّةُ المصدرَ، أحسستَ شيء مختلف عنه.
    Hayır, bir değişiklik var. Artık kira ödüyorsun. Open Subtitles كلا هناك شيء مختلف انت ستدفع الايجار الان
    Tüm kasetleri inceledim ama görüntüler değişip her şey farklı oluveriyor. Open Subtitles أنا لم مرت جميع الأشرطة. لكن لقطات يقفز فجأة وكل شيء مختلف الحقيقي.
    -Her şey farklı yerlerde. -İyi, beni uyardınız işte. Open Subtitles كل شيء مختلف - جيد , حسناً , لقد قمت بتحذيري -
    Ama artık bitti. Şimdi her şey farklı oldu. Open Subtitles لكن ليس بعد الآن اليوم كل شيء مختلف
    aslında düşüncem bu aslında çok da batıdan doğuya bir kayma değildir; daha farklı bir şey oluyor. TED أعتقد في الواقع هذا ليس حقيقة تحولا من الغرب إلى الشرق؛ شيء مختلف يحدث.
    Ama şimdi evimizde farklı bir şey yapıyoruz. Doğaçlama dediğimiz bir şeyimiz var. ve bunu kilisede yapıyoruz. TED ولكن الآن نفعل شيء مختلف في المنزل لدينا جلسات غناء وجلسات غناءنا هي في الكنيسة
    Laboratuvarda icat etmek başka bir şey bu fikirleri alıp onları gerçek dünyaya uygulamak tamamen bambaşka bir şey. TED إنّ الاختراع داخل المختبر شيء وتطبيق الأفكار ونشرها في العالم الواقعي شيء مختلف كليًا.
    MW: Yatakta çok uzun süre uyanık kalıyorsanız yataktan çıkıp başka bir odaya gitmeli ve başka bir şey yapmalısınız. TED ماثيو: إذا كنت تتقلب في فراشك لفترة طويلة مستيقظًا، عليك النهوض من سريرك والتوجه لغرفة أخرى وعمل شيء مختلف.
    ...ve farklı bir şeyler söylemenizi istiyorum. Open Subtitles و أريدكم أن تعكسوا، و أريدكم قول شيء مختلف.
    Gerçi olay yeriyle ilgili farklı bir şeyler var. Open Subtitles هناك شيء مختلف في موقع الجريمة هذه المرة
    Ama taşındığımızdan beri her şey değişti artık. Open Subtitles لكن، كل شيء مختلف الآن منذ أن انـتقلنا
    Senin odaya kattığın parlaklık dışında herhangi bir farklılık göremiyorum. Open Subtitles لا أرى أي شيء مختلف, سوى أن الغرفة أصبحت مشرقة أكثر بعد دخولك
    Kafamda bir perukla okula dönmeme rağmen, insanlar bende bir değişiklik olduğunu fark ediyordu. Open Subtitles حينما عدت إلى المدرسة، مع شعر مستعار لاحظوا أن ثمة شيء مختلف بشأني
    Çoğu kez erkekler ve kadınlar arasında bir fark görürüz ve "Biyolojik sebep. Cinsiyet konusunda temel farklar var." diye düşünürüz. TED كثيراً ما نرى اختلافاً بين رجل وامرأة، أو رجال ونساء، ونعتقد "أن السبب بيولوجي. أنه يوجد شيء مختلف جذرياً حول الجنسين"
    Erkekler belli bir yaşa geldiğinde aniden farklı şeyler yapmak istiyorlar. Open Subtitles عندما يصل الرجال لعمر معين فجأة يرغبون في عمل شيء مختلف
    Son günlerde Weaver'da bir değişiklik fark edeniniz oldu mu? Open Subtitles في الايام القليلة الماضية هل لاحظ أي منكم أي شيء مختلف في ويفر؟
    Öyleyse, farklı bir şeye, farklı bir çeşit çözüme ihtiyacımız var TED لذا .. نحن نحتاج شيء مختلف .. شيء يمثل نوعا مختلفاً من الحلول
    çünkü harika bir hayatım var, ve eğer farklı birşey yapsaydım, Open Subtitles لأنه لدي حياة عظيمة وإن كنت قد قمت بأي شيء مختلف
    Burada benim Paris'te gördüğüm baloncuklardan daha farklı bir şeyden bahsediyoruz. TED نحن هنا نتحدث عن شيء مختلف عن تلك الفقاقيع التي رأيتها في باريس.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus