"شيء مهم جداً" - Traduction Arabe en Turc

    • çok önemli bir
        
    • Çok önemli
        
    • önemli bir şey
        
    • çok önemli şeyler
        
    • çok önemli olan bir
        
    İnternetin çeşitliliğini düşünün, internete her türlü veriyi koyabilmeniz gerçekten çok önemli bir şeydir. TED فكروا في تنوّع الشبكة، إنه شيء مهم جداً حقيقة ذلك أن الشبكة تسمح لك بوضع جميع أنواع البيانات هناك.
    Normalde, bir çift ultimatomdan partiye atlamaz, ama çok önemli bir şey getiriyorduk. Open Subtitles عادةً, لا يذهب الزوجان من إنذار اخير إلى حفلة ولكن كنا مسؤولين عن جلب شيء مهم جداً
    çok önemli bir iş olmalı. Rüzgâr gibi sürüyordun. Open Subtitles لابد وأنه شيء مهم جداً الذي جعلك تجري كالرياح
    Ancak bu bana koçların Çok önemli olduğunu fark ettirdi. TED لكن هذا جعلني أدرك أن المدربين كانوا على وشك اكتشاف شيء مهم جداً.
    James, sana bizimle ilgili sormak istediğim önemli bir şey var. Open Subtitles جيمس، هناك شيء مهم جداً كنت اقْصدُ سُؤالك بة عنا.
    Anne, seninle konuşmamız gereken... Çok önemli şeyler var, tamam mı? Open Subtitles اوووه ، امي لدينا شيء مهم جداً نَحتاجُ ان نتحدث فيه .. حسنا ؟
    Sizlerle, benim için Çok önemli olan bir konu hakkında konuşmak istiyorum. Open Subtitles أردت الحديث إليكم بشأن شيء مهم جداً بالنسبة لي.
    Çünkü bundan sonra halletmemiz gereken çok önemli bir şey olacak. Open Subtitles لأنه بعد هذا لدينا شيء مهم جداً لنعتني به
    Sevdiklerinizin size söyleyeceği çok önemli bir şey olduğu için bu gece buradasınız. Open Subtitles انت هنا الليلة... لان اكثر شخص تحبّه لديه شيء مهم جداً ليقوله لك
    Zamanda 75-100 bin yıl geri giderseniz ve insan evrimine bakarsanız, 75 bin yıl önce çok önemli bir şey olduğu görülür. TED إذا عدنا في الزمن الى نحو 75-100 الف سنة وبالنظر الى تطور الانسان يتبين ان هنالك شيء مهم جداً حدث قبل 75 الف سنة
    Sana söylemem gereken çok önemli bir şey var. Open Subtitles هناك شيء مهم جداً لابد وأن أخبرك به
    Sana çok önemli bir şey söyleyeceğim" diye arz etti Kurtçuk. Open Subtitles "عودي, لدي شيء مهم جداً لأقوله لك!" طلبت اليرقة.
    Bir yere gitme, sana söylemem gereken çok önemli bir şey var. Open Subtitles لا تذهب، لديَ شيء مهم جداً لأقوله لك.
    Bu saatte rahatsız ettiğim için üzgünüm General ama önemli bir şey fark ettik. Open Subtitles جنرال , أنا آسف بخصوص توقيتي لكن اكتشفنا شيئاً للتو شيء مهم جداً
    Sizinle görüşmemiz lazım Çok önemli şeyler var. Open Subtitles لدينا شيء مهم جداً لِنناقشهُ معكِ.
    Bu, Wayward Pines'ta bizim için Çok önemli olan bir şey. Open Subtitles هذا شيء مهم جداً لنا في البلدة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus