Henüz değil. Ama bir kliniğe gittim ve her şey iyi görünüyor. | Open Subtitles | إلا أنّي قصدتُ عيادة, وكلّ شيء يبدو بخير. |
Ne seni gönderilecektir kim olduğunu bilmiyorum, ama her şey iyi görünüyor. | Open Subtitles | لا أعلَم مَن أرسل لكِ ماذا، ولكن كل شيء يبدو بخير. |
Her şey iyi görünüyor. | Open Subtitles | كل شيء يبدو بخير |
Her şey yolunda görünüyor. B12 değeri iyi. | Open Subtitles | كل شيء يبدو بخير, مستويات البي 12 جيِّدة |
Hadi evlat, her şey yolunda görünüyor. | Open Subtitles | هيا يا فتى, كل شيء يبدو بخير. |
Çalışmaması çok saçma. Her şey yolunda gözüküyor. | Open Subtitles | ذلك غير معقول يا عزيزي كل شيء يبدو بخير |
Her şey iyi görünüyor. | Open Subtitles | حسناً ، كل شيء يبدو بخير |
İşte geldik. Her şey iyi görünüyor. | Open Subtitles | حسناً ، كل شيء يبدو بخير |
Peki her şey iyi görünüyor. | Open Subtitles | حسناً, كل شيء يبدو بخير. |
Her şey yolunda görünüyor. | Open Subtitles | حسنا كل شيء يبدو بخير |
Her şey yolunda görünüyor. | Open Subtitles | كل شيء يبدو بخير |
Hem görsel olarak da her şey yolunda görünüyor. | Open Subtitles | و جسدياً ، كل شيء يبدو بخير |
Tamam, buradan her şey yolunda görünüyor. | Open Subtitles | كل شيء يبدو بخير من هنا |
Her şey yolunda görünüyor. | Open Subtitles | كل شيء يبدو بخير حال |