"شيء يمكنك" - Traduction Arabe en Turc

• söyleyemeyeceğin
• yapabileceğin birşey
• yapabileceğin bir şey

ve şimdi sesimizi yükseltiyoruz. "söyleyemeyeceğin hiç bir şarkı yok"
مـا مِـن شيء يمكنك غنـائـه * * لا يمكـن غنـائـه

"söyleyemeyeceğin hiç bir şarkı yok"
مـا مِـن شيء يمكنك غنـائـه * * لا يمكـن غنـائـه

İşini geri almak için yapabileceğin birşey yok mu?
هل هناك أي شيء يمكنك فعله لإستعادة وظيفتك؟

Biraz kilo almış bile olsa senin yapabileceğin birşey yok.
حتى أن كسبت بعض الوزن لا يوجد شيء يمكنك فعله بالنسبه لذلك

Benim için yapabileceğin bir şey var çok uzun zamandır unuttuğum bir şey.
ثمة شيء يمكنك أن تفعله لي شيء لم أعرفه منذ أمدٍ طويل جداً

Beni kulübe geri almak için yapabileceğin bir şey yok mu?
لكن هل هناك أي شيء يمكنك فعله لأعادتي في النادي ؟

Şimdi sesimizi alçalalım. Kurbağa gibi yapalım. "söyleyemeyeceğin hiç bir şarkı yok"
مـا مِـن شيء يمكنك غنـائـه * * لا يمكـن غنـائـه

Haydi bir kez daha deneyelim. "söyleyemeyeceğin hiç bir şarkı yok"
مـا مِـن شيء يمكنك غنـائـه * * لا يمكـن غنـائـه

"söyleyemeyeceğin şarkı yok"
مـا مِـن شيء يمكنك غنـائـه * * لا يمكـن غنـائـه

Bu senin yapabileceğin birşey değil. Çok aşırı tepki verdiğini düşünmüyor musun?
إنه ليس شيء يمكنك أن تصاب به ألاتظن أنك تبالغ في ردة فعلك؟

Aslında bizim için yapabileceğin birşey var.
بالواقع هنالك شيء يمكنك فعله لنا

yapabileceğin birşey rica etsem, yapar mısın?
إذا طلبت شيء يمكنك فعله هل ستفعله؟

Senin yapabileceğin birşey var mı?
أهذا شيء يمكنك فعله؟

Ama şu anda işinle ilgili yapabileceğin bir şey yok, değil mi?
لكن لا يوجد هناك شيء يمكنك أن تعملة حول شغلك في الوقت الحاضر، هل هناك؟

Ama gerçekten biliyorsun, yapabileceğin bir şey yok.
لكن بالحقيقه تعرف انه ليس هناك شيء يمكنك فعله

Aslına bakarsan, benim için yapabileceğin bir şey var.
حسنا , في الواقع , هناك شيء يمكنك أن تفعله لي.

Selina, yardım etmek için yapabileceğin bir şey yok.
سيلين , لا يوجد أي شيء يمكنك أن تساعديني فيه

Nora, geri dönmek onun kararıydı, ve bu konuda senin yapabileceğin bir şey yoktu.
كان هذا قراره أن يعود إلى هناك و لم يكن هناك أي شيء يمكنك فعله لمنعه