"شيء يمكنني فعله" - Traduction Arabe en Turc

    • Yapabileceğim bir şey
        
    • Yapabileceğim birşey
        
    • Yapabileceğim hiçbir şey
        
    • Elimden
        
    • yapabileceğim başka bir şey
        
    Üzücü ama gerçek. Bu konuda Yapabileceğim bir şey yok. Open Subtitles محزن لكنها الحقيقة لا يوجد شيء يمكنني فعله حيال ذلك
    Yardım edebilmemin bir yolu varsa senin için ya da onlar için Yapabileceğim bir şey varsa, burada olduğumu bilmelisin. Open Subtitles لو كان يمكنني المساعدة بأي طريقة لو كان هناك أي شيء يمكنني فعله من أجلك أو من أجلهم، أنا هنا
    İşlerin nasıl gittiğini ve Yapabileceğim bir şey olup olmadığını merak etmiştim. Open Subtitles كنت أتساءل كيف كانت تسير الأمور لو كان هناك شيء يمكنني فعله
    Eğer gerçekten bir şey varsa, burda benim Yapabileceğim birşey yok. Open Subtitles إذا كان هناك فعلاً شيء ما لا يوجد شيء يمكنني فعله
    Ama Yapabileceğim hiçbir şey yok, geceyi gündüze çeviremediğim gibi. Open Subtitles لكن ما من شيء يمكنني فعله أكثر من إمكاني من منع الليل من الهبوط
    Yapabileceğim bir şey yok. Basitçe anlatayım. Open Subtitles لا يوجد شيء يمكنني فعله حيال ذلك دعني فقط أسهل عليك الأمر
    Bak, odan sıcak olduğu üzgünüm ama benim Yapabileceğim bir şey yok. Open Subtitles انظر, آسف بشأن حرارة غرفتك, لكن ليس هنالك شيء يمكنني فعله.
    Bana inanmak istemiyorsanız, bunun için Yapabileceğim bir şey yok. Open Subtitles الاَن, إذا لم ترد أن تصدقني ليس هنالك شيء يمكنني فعله حول ذلك
    Bu yüzden bunu düzeltmek için Yapabileceğim bir şey varsa bana bunu söylemeni istiyorum. Open Subtitles ولهذا أردتُ سؤالكَ عمّا إذا كان هناك أيّ شيء يمكنني فعله لأساعد على تصويب الأمور. رجاءً أعلِمني.
    Orasını bilmiyoruz. Yapabileceğim bir şey olmalı. Open Subtitles نحن لا نعرف ذلك، يجب أن يكون هناك شيء يمكنني فعله
    Keşke senin için Yapabileceğim bir şey olsaydı. Open Subtitles أتمنى لو أن هنالك شيء يمكنني فعله من أجلك
    Aslında, senin için Yapabileceğim bir şey var Barry. Open Subtitles في الواقع يا باري, هناك شيء يمكنني فعله من أجلك
    İşten yeni çıkartılmıştı umutsuz görünüyordu, bu yüzden ben de Yapabileceğim bir şey var mı diye sordum. Open Subtitles لقد كان يعاني من إنفصامٍ، و بدا يائساً لذا سألته إن كان هناك شيء يمكنني فعله
    Her şeyi düzeltmek için Yapabileceğim bir şey var mı? Open Subtitles هل هناك أي شيء يمكنني فعله لأحسن الأمور؟
    Başına gelenler için üzgünüm. Gerçekten. Ama Yapabileceğim bir şey yok. Open Subtitles وأنا متأسف بشأن هذا أنا فعلاً، لكن ليس ثمّة شيء يمكنني فعله حيال ذلك
    Çok canım sıkılıyor ama Yapabileceğim bir şey yok. Open Subtitles أنا مستاءه، لكن ليس هنالك شيء يمكنني فعله
    Çok önemli, özümde var. Bu konuda Yapabileceğim bir şey yok. Open Subtitles لا يوجد شيء يمكنني فعله حوله , لذا السرعة واجبة
    Amirim, sizin için Yapabileceğim bir şey var mı? Open Subtitles هل هناك أي شيء يمكنني فعله لأجلك ، أيها الرئيس ؟
    Yapabileceğim birşey yok. Open Subtitles أنت مصاب بطلقة.. ليس هناك شيء يمكنني فعله من أجلك
    Bunu senin adına kolaylaştırmak için Yapabileceğim birşey var mı? Open Subtitles أيّ شيء يمكنني فعله لأهوّن عليك هذا الأمر ؟
    Bu konuda konuşmak bizim için zor çünkü Yapabileceğim hiçbir şey yoktu. Open Subtitles الأمر صعب علينا للتحدث بشأنه. لأنه ليس هناك شيء يمكنني فعله
    Ama senin cennete gitmene yardım etmek için Elimden geleni yapmak zorunda olduğumu hissediyorum. Open Subtitles لكنني أستطيع أن أشعر بأي شيء يمكنني فعله لإيصالك إلى الجنة
    yapabileceğim başka bir şey olursa ses et. Open Subtitles أعلميني، إن كان هنالك أيّ شيء يمكنني فعله.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus