"شيئاً رائعاً" - Traduction Arabe en Turc

    • harika bir şey
        
    • güzel bir şey
        
    • muhteşem bir şey
        
    • müthiş bir şey
        
    • Havalı bir şey
        
    Korselerle ilgili harika bir şey söylüyormuşum gibi davran. Open Subtitles تظاهري أنني أقول شيئاً رائعاً عن مشد للخصر
    Elini ver... görmen gereken harika bir şey var. Open Subtitles . . اعطني يدكِ عليّ أن أريكِ شيئاً رائعاً
    Ben o pantolonun içinde dışarı çıkmayı bekleyen, güzel bir şey olduğunu biliyorum. Open Subtitles أشعر أن تحت بنطالك الجينز هناك شيئاً رائعاً ينتظر أن يخرج.
    "The NFL Deneyimi." güzel bir şey gibi geliyor. Open Subtitles تجربة كرة القدم الامريكية يبدو شيئاً رائعاً
    muhteşem bir şey görüyor olmalı değil mi? TED وجب أن نرى شيئاً رائعاً للغاية، صحيح؟
    Tamam, öyle müthiş bir şey bulacağım ki hayır diyemeyeceksin. Open Subtitles حسناً، سأجد شيئاً رائعاً للغاية... بحيث لن يتسنَّ لك الرفض.
    Havalı bir şey giymemiz lazım çünkü TV'ye çıkabiliriz. Open Subtitles و ألبس شيئاً رائعاً لأنه يمكن أن نظهر على التلفاز.
    Kelsi, Troy ve Gabriella için harika bir şey yazıyor. Open Subtitles لقد سمعت أن "كيلسى " كتبت شيئاً رائعاً "لتروى" و"جابرييلا
    Birimiz harika bir şey dediğinde yapıveriyoruz. Open Subtitles نحن نفعلها عندما يقول أحدنا شيئاً رائعاً
    harika bir şey olacak. Bunun iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles ـ سوف يكون شيئاً رائعاً ـ لا أظنها فكرة جيّدة
    Muhtemelen harika bir şey yaparken değil mi? Open Subtitles كان يعمل شيئاً رائعاً على الأغلب, أليس كذلك؟ مثل...
    Çünkü, bana öyle geliyordu ki, eğer Ruanda'da da Haiti'deki modeli yarattığımızı kanıtladığımız anda, o zaman bu örnek modeli bütün ülkeye yayabilirdik. Böylece, birincisi son 15 yılda en az dünyanın herhangi bir bölgesi kadar acı çekmiş bir ülke için harika bir şey başarmış olurduk. İkincisi de, dünyanın herhangi bir yerindeki herhangi bir yoksul ülkeye uygulanabilecek bir model geliştirmiş olurduk. TED لأنه بدى لي بأننا إن لم نستطيع إثبات أن هناك نموذج في هاييتي ونموذج في رواندا يمكن أن نأخذه لكل البلدان، أولاً، سيكون شيئاً رائعاً للبلد التي عانت بشدة أكثر من اي مكان آخر في ال 15 سنة الأخيرة، وثانياً، سنحصل على شئ يمكن بعد ذلك تكييفه مع أي دولة فقيرة في أي مكان في العالم.
    Bence arkadaşlığımız çok güzel bir şey olabilir. Open Subtitles -لأني أعتقد أن الصداقة ستكون حقاً شيئاً رائعاً
    Mutluyum, çünkü bugün güzel bir şey yaptım. Open Subtitles أنا سعيد لأنني اليوم فعلت شيئاً رائعاً
    Eyvah, Sue'ya çok güzel bir şey almalıyım. Open Subtitles c.arabicrlm; يا إلهي، يجب أن أجلب شيئاً رائعاً/c.arabic c.arabicrlm; من أجل "سو".
    güzel bir şey inşa ederiz. Open Subtitles و سنبني شيئاً رائعاً.
    Çölden yükselen, muhteşem bir şey gördük. Open Subtitles رأينا شيئاً رائعاً يبزغ من الصحراء
    Sizlere muhteşem bir şey verdik. Open Subtitles لقد أعطينكِ شيئاً رائعاً
    Hey, gerçekten müthiş bir şey görmek ister misin? Open Subtitles ،أنت هل تريد أن ترى شيئاً رائعاً جداً ؟
    Çok müthiş bir şey olabilir. Open Subtitles يمكن أن يكون شيئاً رائعاً
    – Bunun karşılığında sana Havalı bir şey göstereceğim. – Havalı bir şey mi? Open Subtitles .بدلاً. سأريك شيئاً رائعاً شيئاً رائعاً؟ ماذا؟
    Havalı bir şey görmek ister misin? Open Subtitles هل تريدين أن تريّ شيئاً رائعاً ؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus