"شيئاً عندما" - Traduction Arabe en Turc

    • bir şey
        
    • bir şeyler
        
    Peki, l l yeraltı aşağı , bir şey duydum. Open Subtitles حسناً ، لقد سمعت شيئاً عندما كنت في العالم السفلي
    Meğerse üzerinde çalıştığı kayda o ölünce bir şey kaydedilmiş. Open Subtitles تبين أن الاسطوانة التي يعمل عليها.. سجلت شيئاً عندما مات
    Anestezi uzmanı olarak çalışmama izin vermekle bir şey kaybetmezsin. Open Subtitles أنتِ لن تخسري شيئاً عندما تسمحين لي بالعمل كطبيب مخدّر
    Anestezi uzmanı olarak çalışmama izin vermekle bir şey kaybetmezsin. Open Subtitles أنتِ لن تخسري شيئاً عندما تسمحين لي بالعمل كطبيب مخدّر
    Violet'i iyi tanıyan herkes, uzun saçları ne zaman kurdele ile bağlı olsa onun bir şeyler icat ettiğini bilirdi. Open Subtitles أى شخص كان يعلم أن فويلت كانت تبتكر شيئاً عندما كان شعرها الطويل يكون ملفوف
    Belki de hâlâ harekete geçmek için zaman varken niye bir şey yapmadığınızı sorarlar. TED ربما سيسألونني لماذا لم تفعلوا شيئاً عندما كان لديكم الوقت لذلك؟
    Belki de çığlık atmaya başladığında, bir şey söylemeye çalışıyordu. Open Subtitles ربما كانت تحاول أن تقول شيئاً . عندما صرخت
    Ben çocukken, üstlerine sıçtığımda... kimsenin bir şey yapamayacağı kadar güçlü... olmak istiyordum. Open Subtitles عندما كنت طفلاً أردت أن أنضج لتكون عندى المقدرة الكافية التى لا تجعل أحد يفعل شيئاً عندما أتبرز عليه
    Bana ilk geldiğinde bu davanın hemen hiç bir şey olduğunu düşünüyordum. Open Subtitles أعرف، فهي لم تعنِ لي شيئاً عندما بدأت تعلي شأنها
    O zaman sanırım daha önce eşyalarımı karıştırırken bir şey bulamadın. Open Subtitles أظنك لم تجدي شيئاً عندما عبثتي بأشيائي. لنهدأ قليلاً.
    Doktorun ofisinde gördüğünde neden bir şey demedin? Open Subtitles لماذا لم تقل شيئاً عندما شاهدناها في مكتب الدكتور؟
    Neden bunun harika bir şey olduğunu düşünürken beni uyarmadın? Open Subtitles لماذا لم تقولي لي شيئاً عندما كنت أتحدث عن روعة الأمر؟
    İster inan, ister inanma, başımı defalarca derde sokmama rağmen beni tutukladıklarında bir şey yapmış değildim. Open Subtitles صدّق أو لا تصدّق، لكلّ الأشياء الفظيعة التي أقحمتُ بها نفسي لم أكن قد فعلتُ شيئاً عندما اعتقلوني
    Kamera düşerken bir şey gördüm sanki. Dur! Open Subtitles ظننتُ أنّي رأيتُ شيئاً عندما سقطت الكاميرا.
    Annem öldürüldüğünde onun yerine geçmekten başka bir şey yapmadınız. Open Subtitles أنتِ لم تعلمين شيئاً عندما قتلتُ أمّي، بيدَّ أنّك أخذت مكانها
    Sana bir şey diyeyim. Senin yaşındayken, benim de sorunlarım vardı. Open Subtitles .سأخبرك شيئاً عندما كنت في عمرك, كان لدي متاعب أيضاً
    Sonra itfaiyecinin seni kurtarmak için.. ...alevlere daldığı an bir şey gördüğünü anladım. Open Subtitles وبعدها أدركتُ أنّ الإطفائي رأى شيئاً عندما إقتحم النيران لإنقاذك.
    Tekrar içmeye başladığında bildiği bir şey olduğunu anladım. Open Subtitles أنّه كان يعرف شيئاً عندما بدأ يشرب الخمر من جديد.
    Fırsatını bulduğunda bir şey denemeni istiyorum. Open Subtitles أريدك أن تجرب شيئاً عندما تحظى بوقت فراغ.
    Hadi ama, kostümünü giymediğin zamanlarda bir şey olmalısın, değil mi? Open Subtitles بحقك، يجب أن تكون شيئاً عندما لا ترتدي ملابسك هذه، أليس كذلك؟
    Gelecek hafta da olmayabilir. Döndüğünde bir şeyler getirir. Open Subtitles قد يغيب لأسبوع آخر سيحضر شيئاً عندما يعود

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus