Ona bir şey olursa, anlaşmamız ne olacak? | Open Subtitles | إذا حدث شيئاً له ، عندها لن نكون قادرين على إتمام الصفقة التي إتفقنا عليها |
Ona bir şey yaptığımı nereden çıkardın? | Open Subtitles | ما اللذي يجعلك تظن بأني سأترك شيئاً له ؟ |
Bu Ona bir şey ifade ediyor olabilir fakat bir başkasına bir şey ifade etmiyor. | Open Subtitles | ربما يعني شيئاً له لكنه ليس بمعنى لأحد آخر |
Ona bir şey yapmışlar. | Open Subtitles | حسناً , إنظري إليه , لقد فعلوا شيئاً له |
Trende bunun için bir şey bulabilirsin belki. | Open Subtitles | حسناً ، ربما تجد شيئاً له على متن القطار |
Görürseniz, bende onun için bir şey olduğunu söyler misiniz? | Open Subtitles | عندما تجده أخبره أن لدي شيئاً له |
Ona bir şey yapmanı bekliyordum. | Open Subtitles | أنتِ تنتظرين فقط لتفعلين شيئاً له. |
dua edin , Ona bir şey olmasın. | Open Subtitles | فليساعدني الله, اذا حدث شيئاً له |
Ona bir şey yaptığımızı sanarlar. | Open Subtitles | سيعتقد الناس الناس أننا فعلنا شيئاً له |
Ya da Man-bok Ona bir şey mi yaptı? | Open Subtitles | أو هل مان - بوك فعل شيئاً له ؟ |
Tamam, Ona bir şey yapmayacağım. | Open Subtitles | لا بأس أنا لا أفعل شيئاً له |
Belki sen Ona bir şey yaptın. | Open Subtitles | ! ربما فعلتِ شيئاً له |
Shawn, Ona bir şey yaptın mı? | Open Subtitles | (شون) ، هل فعلت شيئاً له ؟ |
Ona bir şey yaptın.. | Open Subtitles | فعلت شيئاً له |
Ona bir şey getirdim. | Open Subtitles | لدي شيئاً له |
Ona tetradan verdim ama durumu daha kötüye gidiyor. Onun için bir şey yapmak zorundasınız. | Open Subtitles | لقد أعطيته "تترا"، لكنه أصبح أسوأ عليكم أن تفعلوا شيئاً له. |
Sonra da onun için bir anlamın olduğunu sandın, değil mi? | Open Subtitles | وبالطبع أنتِ تظنين إنكِ تعنين شيئاً له |