Sence bunun gibi bir şey mi, tatlım? | Open Subtitles | هل تظنين أني أفعل شيئاً مثل هذا يا حبيبتي؟ |
Bir harita ya da onun gibi bir şey olabilir. | Open Subtitles | و لكن ربما تعني شيئاً مثل لغز رياضي أو شيء من هذا القبيل |
Bu salak heriflerin böyle bir şey yapabileceğini hiç düşünmedim. | Open Subtitles | لم أتخيّل أن هؤلاء الأوغاد قد يفعلون شيئاً مثل هذا. |
Daha önce kimseden böyle bir şey istememiştim ama başka bir seçeneğim yok. | Open Subtitles | لم أطلب من أحدٍ شيئاً مثل ذلك قط، لكن ليس هنالكَ خيّارٌ آخر. |
böyle bir şeyi ben yapsaydım başım büyük derde girerdi. | Open Subtitles | أشعُر بأنّني كنتُ سأواجه مُشكلة لو فعلتُ شيئاً مثل هذا |
Bunun gibi bir şeyi en çok değer verdiğim kişiden nasıl gizlerim? | Open Subtitles | كيف أخفي شيئاً مثل هذا... عن أكثر شخص أهتم به ؟ |
Daha önce kimse bana bunun gibi bir şey söylememişti. | Open Subtitles | لم يقل لي أيّ أحد شيئاً مثل ذلك من قبل |
Sonra menajeri, "Kızlar ortalıkta profesyonel avukat ve doktor dahil bu şeyle işini yapabilen birçok insan var," gibi bir şey söyledi. | Open Subtitles | ثم قال مديرها شيئاً مثل بنات، هناك العديد من المحترفين محاميين، اطباء كل انواع البشر |
Yardım çağrısı, yumruk sesi gibi bir şey duydunuz mu? | Open Subtitles | هل سمعت شيئاً مثل صوت ارتطام أو نداء استغاثة؟ |
Sen beni kürsüye çağıracaksın ve "Bu küçük arkadaş kim?" gibi bir şey soracaksın. | Open Subtitles | قلّ شيئاً مثل, "من هذا الشخص؟" وهو سوف يقول |
Parmağını bir yere koyar, "Memphis mi?" gibi bir şey söylerdi. | Open Subtitles | ويضع إصبعه على منطقة ويقول شيئاً مثل |
Bir an "İyi şanslar" gibi bir şey söyleyeceksin sandım ama sanırım herkes kendini düşünüyor, değil mi? | Open Subtitles | إعتقدت بأنكِ ستقولين شيئاً مثل" حظاًموفقاً" ولكن أعتقد بأن كل شخص مسؤول عن نفسه |
Bir daha böyle bir şey olursa bana geleceksin değil mi? Pekala. | Open Subtitles | إذا حدث شيئاً مثل هذا مجدداً ، تعال إلي ، حسناً؟ حسناً |
Haklısınız. Zaten bizim böyle bir şey yapmamızı bekliyordur. | Open Subtitles | أنت محقة، سوف تتوقع أن نفعل شيئاً مثل هذا |
- Hiç böyle bir şey gördün mü? | Open Subtitles | هَلْ سَبَقَ وشاهدت شيئاً مثل هذا من قبل ؟ |
Kahretsin, Ralph. böyle bir şey olacağını tahmin etmiştim. | Open Subtitles | اللعنة، علمت بأن شيئاً مثل هذا سوف يحصل. |
Bir daha böyle bir şey yapmaya kalkarsan seni küçük parçalar halinde geri gönderirim. | Open Subtitles | جربي شيئاً مثل هذا معي ثانية و سوف أعيدك مقطعه لقطع صغيرة |
Senin bana böyle bir şeyi söylemekten hoşlanmayacağın kadar ben de sana bunu söylemekten hiç hoşlanmadım. | Open Subtitles | كرهت إخبارك مثلما كرهِك أنتَ إخباري شيئاً مثل ذلك. |
Tanrım. Kim koydu böyle bir şeyi buraya? | Open Subtitles | يا إلهي , من الذي سيضع شيئاً مثل ذلك هناك؟ |
- Bana sadece artık bunun gibi bir şeyi... | Open Subtitles | عديني فقط ألا تحاولي شيئاً مثل... لقد تجاوزت هذا |
dış mahalleler ve bir dış kuşak var ve bir de şehir merkezi var, finans, ticaret bölgesi gibi, çekirdek ise Şöyle bir şey; merkezdeki en yüksek binalar | TED | ستجد الضواحي والحد الخارجي، ستجد المركز مثل الحي المالي، واللب سيكون شيئاً مثل أطول مبنى في المركز. |
Çocuklar, buna benzer bir şey yapmanızı istiyorum. | Open Subtitles | حسنا ياأولاد أريدكم تجهيّز شيئاً مثل هذا |