Evet, benim de Şeytanlarım var ama bana asla ona sarıldığın gibi sarılmadın. | Open Subtitles | نعم، أنا عندي شياطيني ولم تحتجزني مثل ماإحتجزته |
Bugün kutlanacak bir zafer yok. Şeytanlarım kazandı. | Open Subtitles | لا نصر لنحتفل به اليوم، فإن شياطيني فازوا. |
Çünkü Allah bilir, benim de Şeytanlarım vardır. | Open Subtitles | لأن الرب يعلم بأن لدي شياطيني الخاصة |
Meleklerimi gördüğünü biliyorum ama iblislerimi de görüyor musun? | Open Subtitles | أعرف أنكِ ترين ملائكتي، لكن هل ترين شياطيني أيضاً؟ |
- şeytanlarımla yüzleşmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أواجه شياطيني |
- Benim avlayacak kendi iblislerim var. | Open Subtitles | تخلصت من شياطيني لذا اذا كنا سنمضي في ذلك |
İçindeki şeytanlarla barışmış birisi gibi konuştun. Benim Şeytanlarım öldü. Ya da kovalandı. | Open Subtitles | تتحدّث كرجل صالح شياطينه - شياطيني موتى، أو صُرفوا - |
Buraya Tanrının adına, şeytanlarımı çıkarmaya geldim. | Open Subtitles | انا باسم الرب سوف اطرد شياطيني |
Şeytanlarım beni Paris'ten kovaladılar ve kendimi New Orleans'da buldum. | Open Subtitles | شياطيني أخرجتني من "باريس" الى "نيو أورلينز". |
Şeytanlarım biz konuşurken dünyayı arıyorlar. | Open Subtitles | تجوب شياطيني البلاد بينما أتحدث. |
Ama bunlar benim Şeytanlarım Senin değil. | Open Subtitles | لكن هذه شياطيني ليست شياطينك |
Bütün iblislerimi eşit seviyede sevdiğimi biliyorsun. | Open Subtitles | تعرفين بأنني أحب كل شياطيني بالتساوي |
- Hannah, tatlım şeytanlarımla yüzleşme vaktim geldi. | Open Subtitles | -هانا) عزيزتي) حان الوقت لأواجه شياطيني |
- Beni yalnız bırak... çünkü iblislerim beslenmeli. | Open Subtitles | - اترُكني لأنَ شياطيني تُريدُ أن تتغذَّى |
İçimdeki şeytanlarla burada yüzleşeceğim ha? | Open Subtitles | هنا سأواجه شياطيني الداخلية؟ |
Bütün şeytanlarımı öldür, Roy. | Open Subtitles | أقتل كل شياطيني روي |