"شيفون" - Traduction Arabe en Turc

    • Siobhan
        
    • Chivonne
        
    • Shevon
        
    • şifon
        
    Siobhan'ın çalıntı silahla birini öldürmesi, onları doğrudan Bridget'e yönlendirir. Open Subtitles لقد قتلت (شيفون) شخصاً بمسدّس مسروق، يمكن تعقبه إلى (بريدجيت).
    Geçen gece hastanedeyken neden bana Siobhan'ın kardeşinin arkadaşı olduğunu söylemedin? Open Subtitles لِمَ لَمْ تُخبرني تلكَ اللّيلة في المستشفى بأنّكَ صديق لأخت (شيفون
    Siobhan'ın kullandığı antidepresanlar aynı zamanda paranoya tedavisi için de kullanılıyormuş. Open Subtitles مُضادات الإكتئاب التي كانت تتعاطاها (شيفون) تُستخدم أيضاً لعلاج جنون الشك.
    Bunu Siobhan olarak değil de kendim olarak yapmayı isterdim. Open Subtitles أريد القيام به بصفتي الحقيقيّة، وليس بصفة (شيفون). إنّي مُحتار.
    Kızınız Chivonne ile yeniden bağlantı kurmaya layık. Open Subtitles جديرة بإعادة الاتصال مع ابنتك، شيفون
    Seni Shevon'ın gözlerinden görebildiğim için hâlâ hayattasın. Open Subtitles .. السبب الوحيد لبقائك حياً (أننى كنت قادراً على رؤيتك عبر عيون (شيفون
    Siobhan'ın bu yer ile alakalı şüpheleri olduğunu biliyorum ama elinde o evraklar varken, meseleyi çözmeye yakındı diyebilirim. Open Subtitles وأعرف أنّ (شيفون) كانت لديها شكوكها حول ذلك المكان، لكن لو كانت لديها تلك المُستندات، فإنّها إذاً كانت تقترب.
    Olivia, Siobhan'ın kendisini takip ettiğini biliyor muydu diyorsun yani? Open Subtitles أتقولين أنّ (أوليفيا) كانت تعرف أنّ (شيفون) كانت تسعى خلفها؟
    Siobhan ile konuşup, Andrew'un ona zarar verebileceğini söylersen belki de onu Andrew'la arasına mesafe koymaya ikna edersin. Open Subtitles لو تحدّثت إلى (شيفون)، وجعلتها تعتقد أنّه قد يُؤذيها، لربّما بإمكانك إقناعها أن تضع بعض المسافة بين نفسها و(أندرو).
    Ya önünde sonunda bizi alaşağı edecek kişi Siobhan olursa? Open Subtitles ماذا لو أنّ (شيفون) هي من ستُطيح بنا في الأخير؟
    Seni bir daha görmek istemiyorum, keşke annem Siobhan olsaydı. Open Subtitles لا أريد أن أراكِ ثانية. وأتمنى لو كانت (شيفون) أمّي.
    Her neyse, Siobhan O'Doul, Staten Adası'nda bir bar işletiyor. Open Subtitles على أيّة حال، (شيفون أودول)، تُدير حانة في جزيرة (ستاتن).
    Beni geriyorsun Siobhan. Yüzüme bakmıyorsun bile. Open Subtitles تجعليني متوتراً يا (شيفون) لا ترغبين حتى بالنظر إليّ
    Bu senin oyunun Siobhan. Ben sadece kurallara uyuyorum. Open Subtitles هذه هي لعبتكِ يا (شيفون) وأنا ألعب وفقاً للقواعد
    Kız kardeşi Siobhan yıllardır konuşmadıklarını söylemişti. Başka neleri uydurdu merak ediyorum doğrusu. Open Subtitles قالت أختها (شيفون) أنّهما لم تتحدّثا منذ سنوات أتساءل عمّا تكذب أيضاً
    Siobhan'ın hayatı hakkında bilmediğim pek çok şey olduğunu fark ettim. Open Subtitles هناك الكثير بحياة (شيفون) لا أعرف عنه شيئاً.
    Siobhan ve Andrew Martin hakkında bilmek istediğin her şey burada. Open Subtitles كلّ شيء أردت أن تعرفه حول (شيفون) و(أندور مارتن).
    Otobüs durağında, Siobhan Martin'in kız kardeşiyle irtibatta olmadığı konusunda yalan söylediğini ispatlayan mektuplar buldum. Open Subtitles أجل. لقد وجدتُ رسائل في خزانة محطة الحافلات تثبت أنّ (شيفون مارتن) كذبت عن كونها لم تكن على إتّصال مع أختها.
    Dün Shinwell bana bir kızı olduğunu söyledi, Chivonne. Open Subtitles (البارحة (شينويل) أخبرنى إنه يملك فتاة (شيفون
    Shevon'ın antibiyotiğe ihtiyacı olduğunda nereye gideceğini biliyordu. Open Subtitles عندما أحتاجت (شيفون) لمضاد حيوى .. كانت تعلم لأين تذهب
    Mangal yaparken şifon giymek mi? Open Subtitles شيفون بحفل شواء؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus