Ve orada Sonny Boy ile arkadaşlık kurmuştum. Kendisi dumanlı çöp yığını arasında yaşıyordu. | TED | وهناك صادقت سوني بوي. والذي كان يعيش حرفيا فوق كومة ساخنة من النفايات. |
Geçen asrın en iyi oyuncularıyla arkadaşlık ettim. | Open Subtitles | لقد صادقت معظم ميكانيكية ومخادعي القرن الماضي |
Çünkü Bhaskar ile arkadaşlık yapıyorum. | Open Subtitles | لاني صادقت بسكار |
Farklı sınıftan biriyle arkadaşlık kurmuşsun. | Open Subtitles | لقد صادقت شخصا من نوع مختلف |
Nena Satanistlerle arkadaşlık ediyordu. | Open Subtitles | لقد صادقت (نينا) عبدة الشيطان |