Parayı almak üzere spor salonuna gittiğinde de onu öldürdüler. | Open Subtitles | إذا ، تغادر إلى صالة الألعاب الرياضية أين قالوا يأنهم سيدفعون لها و يقتلونها |
Birisi spor salonuna girmiş ve o da kim olduğunu görmeye gitmiş olsa bile. | Open Subtitles | أقول بأن شخصا ما اقتحم صالة الألعاب الرياضية و ذهبت هي لتتفقد الشــيء الذي كان |
Spor salonunda bile ranzalar var. | Open Subtitles | في صالة الألعاب الرياضية للتعامل مع الزحمه |
Spor salonunda ki antrenör ki kendisi steroid satıyordu. | Open Subtitles | المدرّب في صالة الألعاب الرياضية الذي كان يبيع المنشطات |
Bu arada spor salonundan çıkmış olabilir. | Open Subtitles | ومن الممكن غادر صالة الألعاب الرياضية مع شخص ما خلال تلك الفترة. |
- Tüm erkek çocuklar beden dersini önemser. | Open Subtitles | جميع الأولاد يهتمون صالة الألعاب الرياضية. |
Hartford'da, 1978'de, - spor salonunun yapısı hatalıydı. - Bunlar hilekarlık ve yasadışı yapım nedeniyleydi. | Open Subtitles | فقد سقط مبنى صالة الألعاب الرياضية - لقد تضمنتا إحتيالاً وشراً خبيثين - |
Eğer yeni spor salonuna yaptıkları yatırımı müzik sınıfını açık tutmak için harcasalardı, ben... | Open Subtitles | إذا أنفقوا جزء صغير مما تكلفته صالة الألعاب الرياضية ليبقوا برنامج الموسيقى هذا |
# Mayo alıp spor salonuna gittim # | Open Subtitles | ♪ اشتريت قميصا والذهاب إلى صالة الألعاب الرياضية ♪ |
Son zamanlarda spor salonuna yazıldı mı veya seksi bir iç çamaşır aldı mı? | Open Subtitles | هل هو انضم إلى صالة الألعاب الرياضية أو اشترى ملابس داخلية جديدة مثيرة في الآونة الأخيرة؟ |
spor salonuna falan gidip endorfin salgılaman gerek. | Open Subtitles | كنت أوغتا الذهاب إلى صالة الألعاب الرياضية أو شيء من هذا، والحصول على الإندورفين ضخ الخاص بك. |
- spor salonuna gittim. | Open Subtitles | - حسنا، لقد ذهبت إلى صالة الألعاب الرياضية الخاصة بك. |
Spor salonunda bayağı bir zaman harcadığı anlaşılıyor. Ya, değil mi? | Open Subtitles | ـ إنه بالتأكيد يقضي معظم وقته في صالة الألعاب الرياضية ـ صحيح ؟ |
Bu sabah Spor salonunda iyiydin. | Open Subtitles | كنت بخير في صالة الألعاب الرياضية هذا الصباح. |
Günün yarısını Spor salonunda geçirsin diye patronuma kölelik edecektim. | Open Subtitles | أقتل نفسي في العمل ... من أجل رب العمل حتى يتمكن من قضاء نصف يومه .في صالة الألعاب الرياضية |
Ve bu otelin güvenliği kesin spor salonundan yeni çıkmıştır. | Open Subtitles | وأمن هذا الفندق قادمين لتوهم من صالة الألعاب الرياضية. |
Hiç. Steven, spor salonundan tüm kas manyaklarını çağırabilir. | Open Subtitles | ستيفن يمكن دعوة كل ما قدمه من النزوات العضلات من صالة الألعاب الرياضية. |
- Ralph beden dersini önemsemez. | Open Subtitles | رالف لا يهتمون صالة الألعاب الرياضية. |
Bir dahaki öpüşmemizden önce ağzına kokulu şeker atarsan başlarım spora ben de. | Open Subtitles | سأذهب إلى صالة الألعاب الرياضية إذا واصلتِ المقاومة عندما نتبادل القبل في المرّة القادمة |
Jimnastik salonuna gidiyorum. Masrafların odaya yüklendiğine emin ol. | Open Subtitles | سأذهب إلى صالة الألعاب الرياضية تأكد أن أستطيع رؤية الأشياء في الغرفة |
Jimnastik salonundaki spor faaliyetleri planlanandan daha uzun sürecekmiş. | Open Subtitles | إزالة الأسبيتوس من صالة الألعاب الرياضية سيأخذ وقت أطول من المخطط له. |