"صالحًا" - Traduction Arabe en Turc

    • iyi bir
        
    • iyi biri
        
    • iyi adam
        
    • yaşanabilir
        
    Bildiğim her şekilde sana iyi bir koca olmaya çalıştım. Open Subtitles وحاولتُ أن أكون زوجًا صالحًا لكِ بكل الطرقِ التي أعرفها
    Gecenin bu saatinde iyi bir şey değildir. Ödevlerini bitirdin mi? Open Subtitles لا يمكن أن يكون شيئًا صالحًا في هذا الوقت من الليل
    İyi bir Samaritan olmak üzere yetiştirildim ve öyleyim de. TED وتربيت في الأساس لأصبح سامريًا صالحًا وأنا كذلك.
    Bir an için senin kötüyü oynayan iyi biri olduğunu düşünmüştüm. Open Subtitles ربما لوهلة فقط ظننت أنك كنت رجلًا صالحًا تمثّل دور الرجل الشرير
    Ben kötü adamım ve bu iyi bir şey. Asla iyi adam olmayacağım ve kötü bir şey değil. Open Subtitles أنا شرير، وهذا جيد ولن أكون صالحًا أبدًا
    Onun için bu görev gibi bir şeydi ve... Ben sadece onun kadar iyi bir adam olmak istiyorum. Open Subtitles بالنسبة له كان الأمر بمثابة واجب وأريد فحسب أن أكون صالحًا كما كان
    Ama sakın iyi bir ağabey olmanı kurallara bağlama. Open Subtitles ولكن لا تظنّ أبدًا أنّ القانون هو مَن جعلكَ أخًا صالحًا
    Doğru ve iyi bir çocuktu ve tüm bu melek zırvalıklarının içine düştü. Open Subtitles كان صالحًا ومتفوّقًا وفجأةً علق في هراء الملائكة هذا
    Sadece bugün iyi bir şey yapmak istemiştim. Open Subtitles لقد أردت أن أفعل شيئًا صالحًا اليوم وحسب
    İyi bir baba, iyi bir arkadaş olabilirdim. Open Subtitles أن بإمكاني أن أكون أبًا صالحًا، صديقًا صالحًا
    Ne zaman iyi bir şey yapsam bana ağrı ve kağıt kesiğiyle teşekkür ediyorsunuz. Open Subtitles كلّ مرّة أفعل شيئًا صالحًا هُنا، فالإدارة تشكرني بالإصابة بالنفق الرسغي والجروح الورقيّة.
    Sen de iyi bir koca olacaksın, ve gidip onları bizim için geri alacaksın. Open Subtitles وأنت ستكون زوجًا صالحًا وتذهب وتحضر ما هو لنا
    Akıllı ve nazik biriydi. İyi bir adamdı. Open Subtitles لقد كان ذكيًّا وودودًا، كان رجلًا صالحًا.
    Dışarıda sana yardım etmeye koşmamın sebebi senden hoşlanmam iyi bir adam ve iyi bir baba olduğunu düşünmem veya çok fiyakalı sakallarının olması değildi. Open Subtitles لم أهبّ لمساعدتك بالخارج لكوني معجبة بك ولا لأنّي أظنّك رجلًا صالحًا، أو أبًا صالحًا أو لأن بإمكانك تنمية لحية جهنميّة.
    İyi bir şey yapmak için, insanlığı kurtarmak için elime bir şans geçti. Open Subtitles -ليس لديهم أي اختيار -لقد تم منحي فرصة لفعل شيئًا صالحًا -لإنقاذ البشرية
    Babanın deli olduğunu düşünüyordun biliyorum ama o... iyi bir adamdı. Open Subtitles أدري أنك حسبت أباك مجنونًا، لكنه كان رجلًا صالحًا.
    Hayatımı yaşamaya, iyi bir insan olmaya çalışıyorum ama ben İstiklal Caddesi'nde heba olurken, zenginler zengin olmaya devam ediyor. Open Subtitles انظر إلي, أنا أحاول عيش حياتي فحسب, وأكون شخصًا صالحًا والثري يزداد ثراء بينما أنا أتحول إلى رماد في شارع بليكر
    Sonuçta, iyi biri olduğumu söylemek için... madalyaya gerek yok çünkü o küçük çocuk beni seviyorsa... nasıl kötü olabilirim ki? Open Subtitles ولقد اتضح لي أنني لست بحاجة لميدالية لكي أكون شخصًا صالحًا لأنه إذا كنت قد لاقيت حبًا من تلك الفتاة الصغيرة، فكيف عساي أن أكون شخصًا سيئًا؟
    Candace demek istediğimiz Trent iyi biri değil. Open Subtitles ...كانديس, المقصد من كلامي هو ترينت ليس شابًا صالحًا
    Eleanor iyi biri olabilmen için iyi şeyler yapman gerekiyor. Open Subtitles إلانور)، لتصبحي شخصًا صالحًا) يتحتم عليكِ فعل أمور صالحة.
    Asla iyi adam olmayacağım ve kötü bir şey değil. Open Subtitles ولن أكون صالحًا أبدًا وهذا ليس سيئًا
    Aslında Mars'ın, geçmişte yaşanabilir olmuş olması mümkün ve Mars'ı bu kadar çok araştırmamızın bir sebebi de bu. TED في الواقع، من المحتمل أن المريخ كان مكان صالحًا للسكن في الماضي، ولهذا السبب نحن ندرسُ المريخ كثيرًا.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus