Bu şekilde Arthur Samuel, makine öğrenmenin fikir öncüsüydü ve ona borçluyum, çünkü bir makine öğrenimi uygulayıcısıyım. | TED | لهذا يعد أرثر صاموئيل أب التعلم الآلي وأنا أدين له بشده لأنني ممارس للتعلم الآلي |
Samuel L. Jackson, Sandra Bullock, Cameron Diaz... | Open Subtitles | ـ صاموئيل جاكسن , ساندرا بولوك كاميروتن دياز ـ |
Ben Samuel, seni bu sabah bekliyorduk? | Open Subtitles | معك صاموئيل كنا، نتوقع قدومك هذا الصباح؟ |
Merhaba, ben Geoff Burton. Samuel Mead'le görüşecektim. | Open Subtitles | مرحباً، جيف بورتون انا هنا من اجل صاموئيل ميد |
Bilmiyorum. Samuel onun dâhi olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | لا ادري، صاموئيل يعتقد انه نوعاً ما عبقري |
Biz büyük bir organizmayız. Samuel söylemedi mi? | Open Subtitles | نحن كائن كبير واحد فقط الم يخبرك صاموئيل بهذا؟ |
Kilise bahçıvanının oğlu. Samuel Morales. Britmore'da okuyor. | Open Subtitles | ابن البستاني من الكنيسة صاموئيل موراليس يذهب إلى بريتمور |
- Onunla orada buluştum. - Niye onu öldürdün, Samuel? | Open Subtitles | إلتقيت بها هناك لماذا قتلتها يا صاموئيل ؟ |
Samuel'in babası niye Isabella ile görüşmesine karşı çıkmış? | Open Subtitles | لماذا قال صاموئيل أن والده لن يسمح له و إيزابيلا أن يظهرو مع أفراد العصابة ؟ |
Isabella, Samuel'den vazgeçip bebeğine tek başına bakabilirdi. | Open Subtitles | إيزابيلا كانت ستتخلى عن صاموئيل و تعتني بطفلهما بنفسها |
Samuel'in hayatının daha iyi olacağını düşünmesi yeterdi. | Open Subtitles | إذا ظننت أن ذلك سوف يمنح صاموئيل حياة أفضل |
Ama Samuel'in Isabella'den vazgeçmeyeceğini biliyordun. | Open Subtitles | و لكنك تعرف أن صاموئيل لن يقدر على التخلي عن إيزابيلا ، أليس كذلك ؟ |
Hemen Marylebone Mahallesi Kilisesi'nin papazı Samuel Wilson'a gitmeni istiyorum. | Open Subtitles | نعم, سيدى؟ "أريدك أن تذهب إلى القس "صاموئيل ويلسون فى ماريلبون باريش فى الحال |
Özür dilerim, şimdi Samuel'la bir randevum var ama ne diyorsun, bunu daha sonra benim evimde akşam yemeğinde tartışalım mı? | Open Subtitles | أتعلم، انا آسفة لدي لقاء مع صاموئيل الان لكن، ما رأيك ان نناقش هذا لاحقاً... على العشاء، في منزلي؟ |
Eminim Samuel sana yardımcı olur. | Open Subtitles | انا متأكد من ان صاموئيل يستطيع مساعدتك |
Samuel bana ameliyat sırasında ölen genç bir kızın beyin örneğini verdi. | Open Subtitles | أعطاني (صاموئيل) عيّنة من دماغ فتاة شابة ماتت أثناء خضوعها للجراحة.. |
Ama Samuel bile demedin. Öyle bir "Samuel" dedin ki. | Open Subtitles | حتى أنك لم تنطقيه (ساميول)، وإنما (صاموئيل) |
Hey Samuel, diet içeceğimi buğulu bardağa koyar mısın? | Open Subtitles | صاموئيل) ، هل من الممكن أن تصب) ذا المخفوق الخاص بالحمية في كأس خاص؟ |
Baksana George, Samuel Beckett'a benziyorsun ha. | Open Subtitles | "أتعرف "جورج" إنك تشبه "صاموئيل بيكيت |
Rebekka, Samuel bana anlattı. | Open Subtitles | ريبيكا، صاموئيل اخبرني |