Amcamın gittiği adam sadece silah yapan normal biri değil eski bir zanaatkarmış. | Open Subtitles | الرجل الذي ذهب العم ريد لرؤية كان أكثر من مجرد صانع أسلحة ؛ كان كما قال العم ريد ، حرفيا قديما ، وصانع اسلحة سحرية. |
Bu topraklarda ondan iyi silah yapan olmadığını hep söylerim. | Open Subtitles | لطالما قلت عنك أنك أفضل صانع أسلحة على الأرض |
S.H.I.E.L.D. için silah yapan biriydim. | Open Subtitles | لقد كنت صانع أسلحة لـ(شيلد) |
Bunu Mande'da bulunan bir silah ustasına yaptırdım. | Open Subtitles | صنعته لدى صانع أسلحة في " ماند " عند عودتي |
Bunu Mande'da bulunan bir silah ustasına yaptırdım. | Open Subtitles | صنعته لدى صانع أسلحة في " ماند " عند عودتي |
Yoksul bir Meksikalı silah ustasınca zengin bir asilzade için yapıldı. | Open Subtitles | لقد صنع من أجل مالك الأرض وهو غني رجل نبيل من قبل صانع أسلحة مكسيكي فقير |
Tabanca, yoksul bir silah ustasınca bir asilzade için yapılmış. | Open Subtitles | صنع المسدس من أجل النبيل من قبل صانع أسلحة مكسيكي فقير |