Hediyeler ancak Noel sabahı açılır | Open Subtitles | لا هدايا إفتتاحيةَ حتى صباحِ عيد الميلادِ. |
Omega Chi üyeliğinin kesinlikle ayrıcalıkları var. Dikkat edin, işte geliyor. Yılbaşı sabahı gibi. | Open Subtitles | الأوميغا كاي عضوية لها إمتيازاتُهـا بالتأكيد. أنه كـ صباحِ عيد الميلادِ. |
Noel sabahı da kiliseye gidiyoruz. | Open Subtitles | في صباحِ عيد الميلادِ، نحن سَنَذْهبُ إلى الكنيسة. |
Sabahtan beri konuşuyoruz. | Open Subtitles | نحن نَتكلّمُ منذ صباحِ. |
Sabahtan beri mutfaktayım. | Open Subtitles | أنا كُنْتُ في مطبخ منذ صباحِ. |
Bakın, o kadar korkuyorsanız, sabaha kadar silahla nöbet tutarım. | Open Subtitles | إذا أنت بأنّ القلقِ , أنا سَأَحْصلُ على البندقيةِ وأَحترسُ حتى صباحِ. |
"Bob ve Nipsey'nin Sabah Kahkahası Fabrikası". | Open Subtitles | وبوب وNipsey مصنع ضحكةِ صباحِ. |
Bir sabahta iki cinayet sanığı savunması. | Open Subtitles | تهمتا قتلِ في صباحِ واحد |
Noel sabahı böyle yapılır. | Open Subtitles | هو ما أنت تَعمَلُ في صباحِ عيد الميلادِ. |
Gambino'ların evinde Noel sabahı gibi. | Open Subtitles | هو مثل صباحِ عيد الميلادِ في عائلةِ Gambino. |
Sonunda, diğer günün sabahı Rapid City'ye vardım. | Open Subtitles | وأخيراً، في صباحِ اليوم التّالي "وصلتُ إلى مدينة "رابيد |
Sabahtan beri soruyor: | Open Subtitles | هو يَسْألُ منذ صباحِ. . |
Ben sabaha kadar burada tek başıma nöbet tutarım. | Open Subtitles | هناك حياة للعَودة إلى. أنا سَأَسْهرُ هنا على ملكِي حتى صباحِ. |
Kararını değiştirmek için sabaha kadar vaktin var. | Open Subtitles | عِنْدَكَ حتى صباحِ لتَغْيير رأيك |
Evet. "Bob ve Nipsey'nin Sabah Kahkahası Fabrikası." | Open Subtitles | بوب وNipsey مصنع ضحكةِ صباحِ. |
Bana kumpas kurulduğunda kendime sürekli şöyle söylüyordum eğer her şey böyle bir sabahta alt-üst oluyorsa belki de bir sabah uyanırım ve her şey olması gerektiği gibi yoluna girer, bir anda. | Open Subtitles | إستمررتُ بإخْبار melf... إذا كُلّ شيءِ يُمْكِنُ أَنْ يُقْلَبَ في صباحِ واحد مثل ذلك، لَرُبَّمَايوماًما أناسَأَستيقظُ فوق يومِ آخرِ |