- dün sabah... - 48.3 mil ama 29.2 mil gösteriyordu.. numaraları eklediğimizde... | Open Subtitles | صباح البارحة كان الرقم 48.3 ميلاً ولكنه أصبح 29.2 عندما أضفنا أرقام الجنوب |
Sanırım dün sabah katıldığın cenaze töreniyle bir ilgisi olmalı. | Open Subtitles | اظن ان لذلك له علاقة بالجنازة التي حضرتها صباح البارحة |
dün sabah 8:00 civarında öldürüldüğünü düşünüyoruz. | Open Subtitles | إننا نعتقد بأنه قد قتل في صباح البارحة في في حدود الثامنة أكنتَ في المنزل؟ |
En son dün sabah, her zamanki gibi alışverişe çıktı. | Open Subtitles | .. صباح البارحة , لقد كانت ذاهبة للتسوق كالعادة |
Dün sabahtan beri, cinayetin İngiltere Gizli Biriminden emredildiğini savunuyor. | Open Subtitles | منذ صباح البارحة كان يدّعي أن الجريمة تم تلفيقها من قِبل جهاز المخابرات البريطاني |
Bu kulübeyi dün sabah buldum. | Open Subtitles | انتهى بي الامر في هذا الكوخ صباح البارحة |
Daha bir iki gün olmuştu ki dün sabah köpeğimi geri getirdi. Benimle çalışmak istemiyormuş. | Open Subtitles | لقد أحضر ظهرها صباح البارحة بعد أيام قليلة فقط، وقال أنّه لا يُريد العمل معي. |
dün sabah konuştuk. | Open Subtitles | صديقتان حميمتان منذ الصف الثالث تكلما صباح البارحة |
dün sabah onu kapının önünde buldunuz öyle mi? | Open Subtitles | صباح البارحة لمّا قمت بفتح الباب كان ماثلاً أمامك؟ |
dün sabah, profesyonel hayatımın en utanç verici anını yaşadım. | Open Subtitles | في صباح البارحة تعرضت لأسوأ إهانة مهنية في حياتي. |
Uzun yıllar boyu asistanımdı ama dün sabah ardında beklenmedik bir istifa mektubu bıraktı. | Open Subtitles | كان مساعدي خلال سنوات كثيرة، ثم ترك لي رسالة استقالة مفاجئة صباح البارحة. |
Ve sonra dün sabah, onun elbise dolabına baktığımda bulduğum şey... | Open Subtitles | و ثم , في صباح البارحة , كنت أرتب الأدراج ... و عثرت على |
O,dün sabah burada oturuyordu. | Open Subtitles | لقد جلست هنالك مبكراً فى صباح البارحة |
Bu dün sabah saat 6'dan bir görüntü. | Open Subtitles | هذا من الساعة السادسة صباح البارحة. |
Tara Cooke, 29 yaşında, dün sabah East River'ın orada bulunmuş. | Open Subtitles | (تارا كوك)، 29 عامًا، وُجدت على ضفاف النهر الشرقي صباح البارحة. |
"dün sabah, 25 Ekim, saat 10:35'te..." | Open Subtitles | صباح البارحة, 25 أكتوبر عند الساعة 10: |
Cesedi dün sabah patikaların birinde bulundu. | Open Subtitles | - تم العثور عليه صباح البارحة - ميتا باحد الممرات |
Öyle de. dün sabah İrlanda'dan ayrıldım. | TED | غادرت إيرلندا صباح البارحة. |
Konteynırı dün sabah buldular. | Open Subtitles | و وجدوا الحاوية صباح البارحة |
Kurbanımız dün sabah Westchester'dan trene binmiş. | Open Subtitles | إستقلت ضحيتنا القطار من (وستشستر) صباح البارحة. |
- müziği Dün sabahtan beri duyuyoruz.. | Open Subtitles | نحن نسمع الموسيقى منذ صباح البارحة |