"صبرهم" - Traduction Arabe en Turc

    • sabırsızlanmaya
        
    • sabrını
        
    • sabırları
        
    • sabırlarını
        
    • sabırlarıyla
        
    • sabırsızlanıyor
        
    Korkarım, konuk sınav sorumlumuz yavaş yavaş sabırsızlanmaya başlıyor. Open Subtitles أخشى أن المسؤولين عن اختبارك بدؤوا بفقد صبرهم
    Masa 12 biraz sabırsızlanmaya başladı. Open Subtitles الزبائن عند الطاولة 12 بدأوا يفقدون صبرهم قليلاً.
    Tok'ra'nın işbirliği konusunda sabrını kaybettiğini biliyordum, ancak böyle bir şey yapabileceklerini hiç düşünmemiştim. Open Subtitles أعلم أن " التوكرا " فقدوا صبرهم مع التحالف لكني لا أتوقع أن يقوموا مثل هذا
    Halkım 66 yıldır bekliyor. Artık sabırları taştı. Open Subtitles بقي قومي ينتظرون طوال 66 عاماً و بدأ صبرهم ينفذ
    Ne dram ama artık onun sevgili köylüleri bile kendilerinden birileri ölmeye başlayınca sabırlarını yitirecekler. Open Subtitles . يالها من دراما ... لأن الان حتى الفلاحين المحبوبين . يفقدون صبرهم عندما يبدأ أبطالهم من الاقتراب منهم
    Çoğu yurttaş her zamanki sabırlarıyla Cumhuriyet bankasının önünde uzun kuyruklar oluştururken biz hala çılgınca bir biçimde annemin banka cüzdanını arıyorduk. Open Subtitles بينما اصطف المواطنون أمام مصارف الجمهورية مع صبرهم المعتاد ما زلنا نبحث كالمسعورين عن دفتر أمي المصرفي ما زلنا نبحث كالمسعورين عن دفتر أمي المصرفي
    Memnuniyetle doktor, ama arkadaşlarım sabırsızlanıyor. Open Subtitles ساكون سعيداً , يا دكتور . لكن أصدقائى نفذ صبرهم
    Bay Yang, üyeler sabırsızlanmaya başladı. Open Subtitles سّيد (يانج) الأعضاء فقدوا صبرهم وهم ينتظرون
    Biraz sabırsızlanmaya başladılar. Open Subtitles قد بدأ صبرهم في النفاذ
    Bay Yang, üyeler yine sabırsızlanmaya başladı. Open Subtitles سّيد (يانج)، الأعضاء نفذ صبرهم مرة أخرى
    İnsanların sabrını zorlamayın. Open Subtitles توقف عن أمتحان صبرهم
    Kurulun sabrını tüketiyorsunuz. Open Subtitles إنّ اللوحة تفقد صبرهم معك.
    Genel merkez çok kararlı ve de sabırları tükendi. Open Subtitles المكتب الرئيسي واضح و صريح, و قد إستنفذوا صبرهم
    sabırları kalmadı. Open Subtitles لقد فقدوا صبرهم.
    Ama, sabırları tükenmiş olmalı, heh? Open Subtitles ولكن صبرهم قد نفذ
    Lütfen sabırlarını test etmeyi bırakın. Open Subtitles من فضلك توقف عن أختبار صبرهم.
    Söyle, Arbiter, neden onların sabırlarını zorlamakta diretiyorsun? Open Subtitles أخبرني، يا (أربيتر)، لماذا تُصر على إستفزاز صبرهم ؟
    Çoğu yurttaş her zamanki sabırlarıyla Cumhuriyet bankasının önünde uzun kuyruklar oluştururken biz hala çılgınca bir biçimde annemin banka cüzdanını arıyorduk. Open Subtitles بينما اصطف المواطنون أمام مصارف الجمهورية مع صبرهم المعتاد ما زلنا نبحث كالمسعورين عن دفتر أمي المصرفي ما زلنا نبحث كالمسعورين عن دفتر أمي المصرفي
    Müşteriler sabırsızlanıyor, çabuk ol. Open Subtitles الزبائن نفذ صبرهم و ينصرفون

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus