Size zorla eşlik ettiğime göre, benim ödemem daha adil olur. | Open Subtitles | لقد فرضت عليكِ صحبتي و من العدل أن أدفع ثمن ذلك |
Burada bana eşlik etmek dışında yapacak bir işin yok. | Open Subtitles | لا أدري ما الذي تستطيع فعله هنا اليوم سوى البقاء صحبتي |
Bu akşam eğlenmen için yalnızca ben eşlik edeceğim. | Open Subtitles | حسنٌ، إنها صحبتي فقط، سوف تستمتعين الليلة. |
Tek bir an bile olsa benim Arkadaşlığımı onunkine tercih ettiğini düşünebilsem buna anlayış gösterebilirdim. | Open Subtitles | قد أتفهم لو جعلتني أشعر ولو للحظة واحدة فقط أنكِ تفضلين صحبتي على صحبته |
Bay Rochester'ın benim Arkadaşlığımı isteyeceğini düşünmen çok aptalca olur. | Open Subtitles | ستكون حماقة من السيد أن يفضّل صحبتي |
Eğer herhangi bir zaman Arkadaşlığım sizi memnun etmezse, tek kabahatli siz olursunuz, çünkü kendimi dayatmam, | Open Subtitles | إذا كانت وفي أي وقت صحبتي لا تسعدك فستكونين أنتِ الملامة الوحيدة عن معرفة أشياء بالكاد فرضت نفسها عليكِ |
Arkadaşlığım gerçekten bu kadar sıkıcı mı? | Open Subtitles | هل صحبتي غير سارة لهذا الحد؟ لا على الإطلاق |
Affedersiniz, kavalyeme eşlik etmeliyim. | Open Subtitles | أعذريني، يجب أن أعود إلى صحبتي |
Yarın gideceğim yerde bana eşlik eder misiniz? | Open Subtitles | هل تُمانعين في صحبتي بمكان ما غداً؟ |
Seni bulana kadar Raphael bana eşlik etti. | Open Subtitles | حسنا، كان (رافائيل) عطوف ليبقى في صحبتي حتى وجدناك |
Trevor, Arkadaşlığımı satın almana gerek yok. | Open Subtitles | "تريفور"، ليس من الضروري أن تشتري صحبتي لك |
Arkadaşlığımı monoton mu buluyorsun? | Open Subtitles | -هل تجدين صحبتي مملة ؟ |
- Arkadaşlığımı monoton mu buluyorsun? - Hayır. | Open Subtitles | -هل تجدين صحبتي مملة ؟ |
Arkadaşlığım bu kadar mı nefret uyandırıcı? | Open Subtitles | أرى هل صحبتي بغضية للغاية؟ |