"صحيح في" - Traduction Arabe en Turc

    • doğru
        
    • geçerli
        
    Bahçıvan daha sonra doğru bir dağılımla doğru besinin toprağa doğru bir şekilde karıştırıldığından emin olmalıdır. TED البستاني يجب أن يكون متأكدا أن هذا الترتيب الجيد والتغذية المناسبة وضعت بشكل صحيح في التربة.
    Şu anda bunun doğru olduğunu söyleyemem. Gerçekten. Open Subtitles الفي، لا أستطيع القول أن هذا شيء صحيح في هذه المرحلة من حياتي
    Bu geçmiş olimpiyatlarda doğru olabilirdi. Open Subtitles هذا كان صحيح في الألعاب الألومبية خلال السنوات الماضية
    Açıkça sizin durumunuzda bu doğru değil. Open Subtitles ولكن من الواضح أن هذا غير صحيح في مثل حالتك
    Ve bu benim hem beyindeki cinsiyet farklılıklarını , hem de daha olgun olup, penisin anatomisi ve fonksiyonunu ele alan çalışmalarım için geçerli. TED وذلك صحيح في مشروعي الحالي حول فروقات الجنس في الدماغ, وعملي المتخصص حول تشريح وعمل الاعضاء التناسلية الذكرية
    Ve bu sadece bu ülke için geçerli değil... ...tüm dünyada geçerlidir. TED وهذا ليس صحيحا فقط في هذا البلد ، ولكنّه صحيح في جميع أنحاء العالم.
    Her şeye rağmen, doğru bir şey söyledin. Open Subtitles لقد تمكنت من حل هذا بشكل صحيح في النهاية
    Hayatımda bir kez olsun doğru bir şey yapmak istemiştim! Open Subtitles أردت فقط عمل أمراً واحد بشكل صحيح في حياتي
    Aslında tahminlerinden herhangi bir kısmı doğru çıktı mı? Open Subtitles هل كان هناك في الحقيقة أي جزء صحيح في تشخيصك ؟
    doğru. Aslında bu Ölüm Meleği Dünyası'nın bir kuralı. Open Subtitles صحيح في الحقيقة هذا أحد قوانين عالم آلهة الموت
    Kimsenin suçu yoktu Omar... herkes doğru yerdeydi... sadece zamanlama doğru değildi. Open Subtitles لم يكون حطا احد يا عمر كل شخص كان صحيح في مكانه الوقت فقط لم يكون صحيح
    bu doğru. o zamanlar seninle evlenmeliydim. Open Subtitles صحيح, في ذلك الوقت كان يجدر بي الزواج بك
    Bunun ilk üç boyut için, doğru olduğunu görmek kolay. Open Subtitles الآن من السهل إثبات أن هذا صحيح في الأبعاد الثلاثة الأولى
    - Taksiyle. - Taksiyle, evet, yani tam olarak, taksiyle, doğru. Open Subtitles في تاكسي - تاكسي هذا صحيح في سيارة تاكسي نعم -
    Öyle görünüyor ki magnetosferde bişeyler doğru gitmiyor, bende daha fazla bilgi için bu yüksek-irtifalı iklim balonunu fırlatıyorum. Open Subtitles يَبْدو أن هناك شيء غير صحيح في الغلاف المغناطيسي لذا سأطلق منطاد الطقس هذا لإرتفاع عالي لجمع المزيد من البيانات
    Bu sefer her şeyi doğru yapacağını. Open Subtitles بأنّكِ أردتِ لحصول عليه بشكل صحيح في المرة القادمة؟
    doğru, olacaklar şöyle, ilaç tedavisi ve radiasyonla saç kaybı, bulantı ve iştah kaybı yaşanıcak. Open Subtitles صحيح, في هذه الحالة, سنكمل مع ادوية وعلاج بالاشعة, والتي ستسبب خسارة الشعر, غثيان, وخسارة الشهية.
    Evet, doğru duymuşsun. Open Subtitles كلاّ، ذلك صحيح في هذا اليوم بلغت السنتين
    Aynısı Vegas içinde geçerli, geçen sene buraya geldi. Open Subtitles الشيء نفسه صحيح في فيغاس منذ أن انتقل الى هنا في العام الماضي.
    Bu kupon sadece iki buket alırsanız geçerli. Open Subtitles ‫‎هذا صحيح في حال لو اشتريت باقتي ورد

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus