"صخور" - Traduction Arabe en Turc

    • kayalar
        
    • taş
        
    • taşları
        
    • taşlar
        
    • kayaları
        
    • kayalardan
        
    • kayaya
        
    • kayalara
        
    • taşa
        
    • taşı
        
    • taşlarından
        
    • kayadan
        
    • kayalık
        
    • kayaların
        
    • kaya parçası
        
    Ben insanların dişlerini temizleyebilirim ve sen de patlatacak kayalar bulabilirsin. Open Subtitles يمكن أن أنظف أسنان الناس ويمكننا أن نعثر على صخور لتفجيرها
    Büyük, kızıl kayalar ve deniz ve kumarhaneler varmış. Open Subtitles ثمة صخور حمراء كبيرة والبحر وكازينوهات كثيرة حوله
    Ayak izi, ayakkabı izi ezilmiş çimen, kayma izi yok yerinden oynamış taş, doku izi, el izi de yok. Open Subtitles لا آثار أقدام أو أحذية لا آثار لعشب مدمر لا انزلاقات لا آثار لسقوط صخور لا أنسجة ولا آثار أيدي
    Burada gücünü toplamanı sağlayacak hiç taş yuvamız yok ama hoş geldin. Open Subtitles نحن ليس لدينا هنا صخور لجعلك ِ أقوى , لكن مرحبا بك
    Birileri satın almaya geldi ve bahçedeki tüm taşları istedi... Open Subtitles ثم جاء شخص ما بعد ذلك ليشتريهم وكانوا يريدون صخور
    Bütün Maya şehirlerinde, taşlar üzerinde kayıtlı bunun gibi törenler vardı. Open Subtitles كانت هناك مراسيم مثل هذه مسجلة على كل صخور مدن المايا
    Dünya kayaları ise, canlı bir taş kürede olmanın tehlikelerini yaşıyor. TED أما صخور الأرض، فتواجه مخاطر قشرة الأرض الخارجية اليابسة والحية.
    Çöl ve sıcak kayalar üstünde yürüyebilirler. Open Subtitles يمكنهم أن يجوبوا الصحراء بأكملها بكل ما فيها من صخور ساخنة
    Temiz su, arkamızda kayalar, bir sürü meyve ağacı. Open Subtitles مياه منعشة، صخور للراحة العديد من أشجار الفواكه
    Temiz su, arkamızda kayalar, bir sürü meyve ağacı. Open Subtitles مياه منعشة، صخور للراحة العديد من أشجار الفواكه
    Bir açıdan, durgun taş dağı hareket eden bir kum dağı olur. TED بطريقة تصبح صخور الجبال جبال متحركة من الرمال.
    Onları esasında köleleri sahibinin tarafından işletilen taş ocaklarının taşıma sistemi. TED هم بشكل مبدأي أنظمة نقل على غرار حاملي صخور الأهرام، هم مجبرون على السعي بأمر من مستعبدهم
    bazı parıltılı taşları bir heriften alıp bir başka herife satıyorum. Open Subtitles وارد بَعْض اللمّاعِ صخور مِنْ رجلِ واحد أَبِيعُهم إلى الرجلِ الآخرِ.
    taşları şekillendirmek ve cilalamak için. Open Subtitles أنها تسمى بطانية صخور أنها تستخدم فى تشكيل و تلميع الصخور
    Dişleri, dil taşına benziyordu. Bu taşlar, Malta'da ve Floransa yakınlarındaki dağlarda diğer taşların arasında görülen tuhaf taşlardı. TED لها أسنان تشبه حجارة اللسان، صخور غريبة ترى داخل الصخور الأخرى في مالطا والجبال القريبة من فلورنسا.
    Benim geldiğim kuzeyde, çok enfes lezzette taşlar vardır. Open Subtitles حيث جئت من الشمال، نحن عندنا صخور ممتازة رائعة.
    Ya da benim gibi dinozor bulmak istiyorsanız, Mesozoik kayaları bulun ve oraya gidin. TED إذا كنت تريد أن تجد الديناصورات مثلي، قم بالعثور على صخور الحقبة الوسطى واذهب إلى هناك.
    Hava ve su az, kayalardan başka birşey yok etrafta. Open Subtitles لا يوجد الكثير من الماء أو الهواء، لا شيء سوى صخور للعيش عليها.
    Peki vücutlarını kayaya veya kuma çevirebilen süper kahramanlar? TED وماذا عن الأبطال الخارقين الذين تتحول أجسامهم إلى صخور أو رمال؟
    Fakat tanrılar, onun gemisini bilinmeyen bir yerde kayalara oturttu. Open Subtitles لكن حطمت الآلهة سفينته مرة أخرى فوق صخور وأمواج مجهولة.
    Nefessiz kalıp, zirvede durdular ve, felce uğradılar, hepsi birden taşa döndüler. Open Subtitles مقطوعين الأنفاس, يتوقفون في القمة. كالمشلولين يتحولون إلى صخور بجانب بعضها.
    Sizin bir kaç yüz kilo ay taşı toplamanızı umuyorduk. Open Subtitles كنا قد وضعنا في الحسبان عودتكم حاملين بضع مئات من الباوندات من صخور القمر
    Bunun yanında, ay taşlarından Al-26'yı çekmek karmaşık bir işlem gerektirir. Open Subtitles الى جانب ، كيف تم استخراج عنصر الالمنيوم 26 من صخور القمر وهو يحتاج الى عملية متطورة جدا
    Ama, ola ki oldu, bu durumda yıldızımızın son ölüm acılarına tanıklık edecek kavrulmuş ve çorak bir avuç kayadan başka bir şey kalmayacak. Open Subtitles لكن، إن بقيَ منه شيء فلن يكون اكثر من صخور قاحلة محترقة لتشهد على آلام احتضار شمسنا
    Deniz kabuklarından, yosunlardan, aşılmış okyanusların biriktirdiği kırıntılardan oluşan sığ bir kayalık. Open Subtitles أجل صخور مرجانية وطحالب خضراء ومحار، وأجزاء من قطع صغيرة يحملها من جميع المحيطات التي عبرها
    Çağlar boyunca bu tortullar yeni gelen tabakaların ağırlığıyla kayaların altında sıkışmış ve en eskileri en altta kalmıştı. Open Subtitles عبر العصور, ضغطت هذه الرواسب الى صخور تحت ثقل طبقات أحدث عهداً بحيث كانت أقدمها في الأسفل
    Bütün gece üzerinde ufacık da olsa bir kaya parçası olmayan bir yer arayıp durdum. Open Subtitles . بحثت كثيراً عن بقعة علي الأرض لا يوجد عليها صخور

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus