Çünkü beni en ufak bir şekilde tehdit ettiğini düşünürsem, polis olayım olmayayım, paslı ve kör bir bıçakla kalbini yerinden sökerim ve hala atıyorken çiğ çiğ yerim. | Open Subtitles | لأنه لو كان هنالك تلميح لذلك ، بإشارة أو بدون إشارة سوف أقطع قلبك بسكينة زبدة صدأة وسآكلهُ وهو لا يزال ينبض |
Dostum, şuna bak. Hindistan'da paslı bir çivinin üzerine yatacakmışım. Hayır! | Open Subtitles | يا صح انظر لهذا، مسامير صدأة في الهند و هو يريدني أن أنام عليها، لا! |
paslı bir iğne yapın. Sonra da enfeksiyon kapsın. - İşe yarardı. | Open Subtitles | اجعلها ابرة صدأة وتصاب بعدوى التهابية |
"bağlamıştı kalın bir yosun tabakası." | Open Subtitles | كانت صدأة |
"bağlamıştı kalın bir yosun tabakası." | Open Subtitles | كانت صدأة |
- Biraz paslandı ama pratik yapıyorum. | Open Subtitles | - إنها صدأة قليلاً ولكني أتدرب - |
Biraz paslanmış fakat hala iyi hızlanıyor. | Open Subtitles | صدأة قليلا لكنها مازالت تسطيع الوصول |
Evet. paslı ve körelmiş. | Open Subtitles | أجل ، صدأة وباهتة |
Trip üzerine oturdu ve adama paslı bir çivi saplandı! | Open Subtitles | و (تريب) قد جلس عليها و قد ثٌقب بواسطة مسامير صدأة |
"bağlamıştı kalın bir yosun tabakası." | Open Subtitles | كانت صدأة |
İnsani özelliklerim paslandı. | Open Subtitles | "مهاراتي البشرية... صدأة" |
Evet, baksana. Tamamen paslanmış. | Open Subtitles | أجل , انظر انها صدأة |