arkadaşlığın benim için çok şey ifade ediyor. Başka ne var? | Open Subtitles | صداقتك تعني الكثير بالنسبة لي على كل حال، ماذا أيضا؟ |
Peki sana, senin arkadaşlığını istemiyorum desem? Seni, beni geri getirmen için kullandığımı söylesem? - Seni daha iyi hissettirir mi? | Open Subtitles | ماذا إذا قلت لك أننى لا أريد صداقتك ماذا لو قلت لك أننى كنت أستغلك لكى أعود إلى هنا |
Sana güvendiğime inanamıyorum Stu. Beni mahvettin. - arkadaşlık kartını çıkar. | Open Subtitles | كيف يمكنك أن تخذلني ، لقد وثقت بك خذ كرت صداقتك |
Tek istediğim dostluğun Emilio. İyi bir adamsın. | Open Subtitles | كل ما أريده هو صداقتك يا إيميليو أنت رجلا طيب |
Sadece senin arkadaşlığının sıcaklığı ve azmiyle ayakta kalıyorum. | Open Subtitles | و لقد تحقق خلاصي بسبب دفء و وفاء صداقتك. |
Sadece arkadaş olursak bu da yeter. | Open Subtitles | واذا كان كل ما سأستطيع ان احظى به هو صداقتك فهذا جيد |
Ve arkadaşlığın olmadan ne yapardım bilmiyorum. | Open Subtitles | وانا لا اعرف ما .. الذي كنت سوف افعله من دون صداقتك |
arkadaşlığın karşısında minnettarlığımı kelimelerle anlatamam. | Open Subtitles | لقد أتت صداقتك لي بالكثير لا مجال لي للإمتنان |
arkadaşlığın karşısında minnettarlığımı kelimelerle anlatamam. | Open Subtitles | لقد أتت صداقتك لي بالكثير لا مجال لي للإمتنان |
Connie seninle olan arkadaşlığını çok önemsediğini... ve seni çok sevdiğini bilmeni istiyor Birdee. | Open Subtitles | صداقتك مهمة بالنسبة لكوني إنها تحبك كثيراً, بيردي |
Bana arkadaşlığını kanıtladın. | Open Subtitles | يجب أن أقول يا .. ناتالي أنك أثبت صداقتك لي |
Bana arkadaşlığını kanıtladın. | Open Subtitles | يجب أن أقول يا .. ناتالي أنك أثبت صداقتك لي |
Senin bu çocuk ile bir arkadaşlık kurmaya çalıştığını keşfettiğim zamanki şaşkınlığımı hayal et. | Open Subtitles | تخيل بأني تفاجأت عندما أكتشفت حقيقة صداقتك مع هذا الطفل |
Sana güvendiğime inanamıyorum Stu. Beni mahvettin. - arkadaşlık kartını çıkar. | Open Subtitles | كيف يمكنك أن تخذلني، لقد وثقت بك خذ بطاقة صداقتك |
Ama senin dostluğun, bitmek bilmeyen desteğin bana her zaman dayanma gücü veriyor. | Open Subtitles | لكن صداقتك ودعمك المستمرّ، دومًا ما يمدّاني بالقوّة للمواصلة. |
Senin arkadaşlığının kızıma şimdiden nelere mal olduğu hakkında hiçbir fikrin yok mu? | Open Subtitles | هل ليك أى فكره، كم كلفت صداقتك بنتي ؟ |
Sizce o otobüste bulunmanız ve kitabın yazarıyla arkadaş olmanız tesadüf mü? | Open Subtitles | هل تظن ان حقيقة كونك كنت على متن تلك الحافلة و صداقتك مع المؤلفة مصادفة ؟ |
Seni ve ona verdiğin her dakikanı, o imkânsız dostluğunu kıskanıyorum. | Open Subtitles | أشعر بالغيرة منك ومن كل لحظة تمنحها له من صداقتك المستحيلة |
İşinizi, aşk hayatınızı, oyununuzu arkadaşlığınızı, ebeveynliğinizi yeniden şekillendirebileceğiniz. | TED | تعيد تشكيل حياتك العاطفية وعملك العابك و صداقتك و طريقة تربيتك لأولادك. |
Marcello, dostluğuna güvenebilir miyim? | Open Subtitles | مارسيلو , هل بأمكانك اعطائي دليلا على حقيقة صداقتك |
Ama arkadaşlığınız bana çok şey ifade ediyor, gerçekten. | Open Subtitles | ولكن صداقتك تعني الكثير بالنسبة لي بالفعل. |
Arkadaşlığınızın nerede sınanacağını asla bilemezsiniz kimi zaman savaş esnasında, ...kimi zaman ise harika bir manzarası olan jakuzide... | Open Subtitles | أنت لا تعلم متى تُختبر صداقتك الحقيقية أحيانًا في ساحة الحرب وأحيانًا في حوض حار في منظر رائع |
İzninizle söyleyeyim, bu Dostluğunuz pek karşılık görmüyor gibi. | Open Subtitles | إذا جاز لي القول سيدي ، يبدو لي أن صداقتك ليست متبادلة. |
"Dostluğunun benim için ne kadar önemli olduğunu hatırlattı. | Open Subtitles | جعلني أدرك كم تعني صداقتك لي |
Dostluğunuzu kaybettiği için çok şanssız. Bunun geri dönüşü yok mu? | Open Subtitles | لقد كان حظه سيئاً بخسارته صداقتك أهذا قرار نهائي؟ |
Çünkü, arkadaşlığına değer veriyorum. | Open Subtitles | لاني اقدر صداقتك |