Belediye başkanına yakınlığım sayesinde de davalarında yanında olacağım. | Open Subtitles | وبفضل صداقتي مع العُمدة، أستطيع المُشاركة بقضيّتها. |
Belediye başkanına yakınlığım sayesinde de davalarında yanında olacağım. | Open Subtitles | وبفضل صداقتي مع العُمدة، أستطيع المُشاركة بقضيّتها. |
Belediye başkanıyla olan yakınlığım sayesinde davasında bana ihtiyaç duyacak. | Open Subtitles | وبفضل صداقتي مع العُمدة، أستطيع المُشاركة بقضيّتها. |
Belediye başkanı, ona yakınlığım sayesinde davasında bana ihtiyaç duyacak. | Open Subtitles | وبفضل صداقتي مع العمدة يمكنني أن أصل إلى قضيتها |
Türklerle, Danlarla, Yahudilerle ve ırkçılarla olan arkadaşlığım beni kendi ön yargılarıma karşı adeta aşıladı. | TED | ولكن صداقتي مع الأتراك، والدنماركيين واليهود والعنصريين حصنتني ضد تحيزاتي المسبقة عن الأخرين. |
Blair'le olan arkadaşlığımı yok etmeye çalıştın, saygınlığımı, akademik kariyerimi. | Open Subtitles | "لقد حاولتِ تدمير صداقتي مع "بلير وسمعتي ومشواري الجامعي |
Henry'le dostluğum yalandan ibaretti. | Open Subtitles | صداقتي مع هنري كانت كذبة |
Brooke ile olan arkadaşlığımı yok eden şey o duygulardı. | Open Subtitles | حسناً هذه المشاعر هي التي افسدت صداقتي مع بروك |
Belediye başkanına yakınlığım sayesinde de davalarında yanında olacağım. | Open Subtitles | وبفضل صداقتي مع العُمدة، أستطيع المُشاركة بقضيّتها. |
Belediye başkanına yakınlığım sayesinde de davalarında yanında olacağım. | Open Subtitles | وبفضل صداقتي مع العُمدة، أستطيع المُشاركة بقضيّتها. |
Belediye başkanına yakınlığım sayesinde de davalarında yanında olacağım. | Open Subtitles | وبفضل صداقتي مع العُمدة، أستطيع المُشاركة بقضيّتها. |
Belediye başkanına yakınlığım sayesinde de davalarında yanında olacağım. | Open Subtitles | وبفضل صداقتي مع العمدة يمكنني أن أكون في قضيتها |
Belediye başkanına yakınlığım sayesinde de davalarında yanında olacağım. - Sence katile benziyor muyum? | Open Subtitles | وبفضل صداقتي مع العمدة يمكنني أن أكون في قضيتها |
Belediye başkanına yakınlığım sayesinde de davalarında yanında olacağım. - Sence katile benziyor muyum? | Open Subtitles | وبفضل صداقتي مع العمدة يمكنني أن أصل إلى قضيّتها |
Belediye başkanıyla olan yakınlığım sayesinde davasında bana ihtiyaç duyacak. | Open Subtitles | وبفضل صداقتي مع العُمدة، أستطيع المُشاركة بقضيّتها. |
Belediye başkanıyla olan yakınlığım sayesinde davasında bana ihtiyaç duyacak. | Open Subtitles | -الشخصيّة المبنيّة عليكِ . وبفضل صداقتي مع العُمدة، أستطيع المُشاركة بقضيّتها. |
Belediye başkanı, ona yakınlığım sayesinde davasında bana ihtiyaç duyacak. | Open Subtitles | وبفضل صداقتي مع العُمدة، أستطيع المُشاركة بقضيّتها. |
Belediye başkanı, ona yakınlığım sayesinde davasında bana ihtiyaç duyacak. | Open Subtitles | وبفضل صداقتي مع العُمدة، أستطيع المُشاركة بقضيّتها. |
Belediye başkanıyla olan arkadaşlığım sayesinde... | Open Subtitles | -هلا ناولتني الأصفاد ، من فضلك؟ وبفضل صداقتي مع العمدة |
Belediye başkanıyla olan arkadaşlığım sayesinde... | Open Subtitles | وبفضل صداقتي مع العمدة |
Zoey'le olan arkadaşlığımı bitirmem gerek. | Open Subtitles | عليّ إنهاء صداقتي مع (زوي) |
Maxwell Oates'le dostluğum hiç olmayacak bir yerde başladı. | Open Subtitles | صداقتي مع (ماكسيميليان اوز)... بدأت في الأماكن الأكثر غرابة! |
Blair ile olan arkadaşlığımı, itibarımı akademik kariyerimi yok etmek istedin. | Open Subtitles | "لقد حاولتِ تدمير صداقتي مع "بلير وسمعتي ومشواري الجامعي |