Bilirsin, şakağında maviye yakın bir çürük var. | Open Subtitles | كدمة زرقاء صغيرة على صدغه |
7.65 ile kendini sağ şakağından vurmuştu. | Open Subtitles | بمسدسه عيار 7.65 أنتحر مطلقاً النار على صدغه الأيمن |
Sağ şakağından dudağının sol üstüne kadar yeni bir çizik vardı. | Open Subtitles | لديه ندبة ضخمة من صدغه الأيمن حتّى شفته السفلى |
Peki genelde garajın zemininde sol şakağından mükemmel açıyla kan fışkırırken yerde buz gibi yatan babalarını bulurlar mı? | Open Subtitles | وهل عادة يجدون آباآئهم مُلقون على أرض المخزن مع كمية كبيرة من الدماء تتدفق من صدغه الأيسر |