"صدقتم" - Traduction Arabe en Turc

    • inandınız
        
    • inanın
        
    • inanıyorsanız
        
    Fakat bu yüzden benim yemek yaptığıma inandınız. Open Subtitles ولكنكم صدقتم اني استطيع ان اطبخ اليس كذلك؟
    Doktor öldüğümü söylediğinde hepiniz inandınız. Open Subtitles جميعكم صدقتم الطبيب عندما قال أنني ميت. ‫
    Sizler benim rüyama inandınız. Open Subtitles ولأنكم صدقتم حلمي
    İster inanın ister inanmayın, anaokulundan beri hep A alıyor. Open Subtitles صدقتم أو لا فإنها على هذا المنوال مُنذ روضة الأطفال.
    İster inanın ister inanmayın hepiniz farklı yerlerden geldi. Open Subtitles سواء صدقتم أم لم تصدقوا أنتم جميعاً أتيتم من مكان ما
    Buna inanıyorsanız beyininiz boş demektir. Open Subtitles أجل حقاً إنها لمتعة أن أقف هنا ، هل صدقتم ذلك ؟ ها أنتم أغبياء
    Eğer bütün bu tanıkların söylediklerine... inanıyorsanız ya da iddia makamının... haklı olduğuna inanıyorsanız... sizden yalvarıyorum... lütfen, bunu arkadaşlarımın üstüne yüklemeyin. Open Subtitles اذا صدقتم شيئا من كل ماقاله هؤلاء الشهود او انكم شعرتم ان المدعي العام علي حق
    Bu saçmalığa gerçekten inandınız mı siz? Open Subtitles هل صدقتم ذلك؟
    Bedenlerimizde ister inanın ister inanmayın, hatta beninkinde bile 11 sistem mevcuttur. Open Subtitles أجسامُنا سواء صدقتم أم لا لديها 11 نظام
    (Kahkaha) Ayrıca okulda komik çocuktum, inanın veya inanmayın. TED (ضحك) وكنت أيضًا الفتى الظريف في المدرسة، سواء صدقتم ذلك أم لا.
    İster inanın, ister inanmayın, işte orada. Open Subtitles صدقتم ام لا , ها هي
    Viyana Sarayı'ndaki alarmları, ister inanın ister inanmayın paraşütle çatıya atlayarak etkisiz hâle getirdi. Open Subtitles لقد تحايل على أجهزة الإنذار... في "قلعة فينيسيا"... بالهبوط المظلي على السطح لو صدقتم ذلك
    Evet, yüzünüze sallanan büyük, yumuşak bir sosisim olduğuna inanıyorsanız. Open Subtitles أجل، و إن صدقتم هذا فكذلك لديّ، قضيب كبير وناعم . لأدليه أمام أوجهكم
    Bana öyle geliyor ki, o medeniyet -- eğer bilimsel yaratılış öyküsüne inanıyorsanız, demeliyim sadece fizik kanunlarının ve bir miktar hidrojen atomunun sonucu olarak ortaya çıktı -- sonra düşünüyorum ki, bence, bu beni inanılmaz önemli yapıyor. TED و هى تجعلنى فعلا" اشعر أن هذه الحضارة -- و التى ، كما اقول، اذا صدقتم قصة الخلق العلمية، قد برزت ببساطة كنتيجة لقوانين الفيزياء، و بعض ذرات الهيدروجين -- و عندها اعتقد، لنفسى على أى حال، انها تجعلنى اشعر بأنى ذو قيمة جيدة تجاه نفسى .

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus