"صديقاتي" - Traduction Arabe en Turc

• arkadaşlarım
• arkadaşım
• arkadaşlarımla
• arkadaşlarımı
• arkadaşımın
• arkadaşlarımdan
• arkadaşımla
• arkadaşlarıma
• arkadaşımı
• arkadaşımdı
• arkadaşlarımın
• arkadaşımsın
• kızlarla
• arkadaşıma
• dostumsun

Şu anda arkadaşlarım var anne, daha sonra konuşamaz mıyız?
إن صديقاتي لديّ الآن. أبإمكاننا التحدّث في هذا الموضوع لاحقاً؟

- arkadaşlarım böyle bir şey söylediği için biraz utandım.
أعتقد أنني شعرت بالاحراج أن صديقاتي يعتقدن أن ساقاك جميلتان

Yıllardır beyin tümörüne anksiyete olarak yanlış tanı koyulmuş üniversiteden bir arkadaşım var.
إحدى صديقاتي من الجامعة، تم تشخيص ورمها الدماغي على أنه مجرد قلق وحسب.

- Şu anda kız arkadaşım yok. - Tahmin etmiştim.
ـ أنا بين صديقاتي في هذه اللحظة ـ أحس بك

Tek istediğim, üstümde üç çocuk dolanmadan arkadaşlarımla keyifli bir yemek yemek.
أريد فقط الجلوس مع صديقاتي وأستمتع بوجبة من دون ثلاثة مخلوقات يتسلقونني

Birinci sınıftayken, kraliçe arı gibi davranıp en yakın arkadaşlarımı öldürmeye kalkıştın.
السنة الأولى، حاولت أن تكوني ملكة النحل وقتلت إثنتان من أفضل صديقاتي

Gidip babama arkadaşımın onu nasıl sorguya, çektiğini anlatmasını istemiyorum.
لن أدعها تشكو إلى والدي بأن صديقاتي يمنحنها الدرجة الرابعة

Evden taşınmam istenmişti. Çünkü ev arkadaşlarımdan biri durumumu ailesiyle paylaşmıştı.
وقد طلبوا منى المغادرة لأن إحدى صديقاتي اخبرت والديها عن حالتي.

Altı ay önce nişanlımı en iyi arkadaşımla yatakta yakaladım.
منذ ستة أشهر أمسكت بخطيبي في السرير مع أعز صديقاتي

Bütün arkadaşlarım ya evli ya gay yada her ikisi.
كل صديقاتي المدرسات إما متزوجات أو شواذ, أو الاثنين معاً

Jersey'liyim, şık giyinmekten hoşlanırız, yani arkadaşlarım topuklu giyiyorsa ben de giyiyordum.
ولأنني من نيوجرسي، فإننا مهتمون جدا بأن نبدو بكامل أناقتنا، لذا إن كانت صديقاتي تلبسن الكعب العالي، فأنا ألبسه أيضا.

Rosalia, Consuelo, harika arkadaşlarım. - Sır tutabilir misiniz?
روزاليا، كونسويلو، صديقاتي المحبوبات هل بإمكانكن أن تكتموا سرّاً؟

arkadaşım Marnie ve ben biz onunla Hollywood'da uyduruk bir bara gittik.
باحدى صديقاتي مارين يذكرني هذا عندما ذهبنا معا ذهبنا الى بار بهوليود

Bir keresinde, bir arkadaşım, "Senin için bir şey yapabilir miyim?" dediğinde "Büyük bir şey değil; sadece bir beyin isterim." dedim.
إحدى صديقاتي مرة سألتني إذا كان بإستطاعتها إحضر أي شيء لي فقلت لها ماذا عن دماغ جيد ليس بالضرور أن يكون فاخرا

Son hikaye, bir kaç yıl önce, bir arkadaşım doğum yaptı.
آخر قصة، قبل بضع سنوات، وضعت أحد صديقاتي مولودا.

Geçen gün arkadaşlarımla bir bara gittim biraz içki için, ve orada bir kaza oldu ve ben de biriyle tanıştım.
بعد العمل أمس الأول ذهبت مع صديقاتي إلى الحانة، لتناول بعض المشروبات، ونشب شجار مجنون وفي نهايته قابلت رجلاً

Öyleydi ama asla burası gibi olmayacak... ailenin önünde oynamak gibi, arkadaşlarımla takılmak gibi.
سأكون سعيدة لكنلنيكونكهذا.. اللعب بجوار عائلتي واخرج مع صديقاتي

Ben orada Alex'e iyi davranırken o da tüm arkadaşlarımı alıp beni ortada bıraktı.
لذا عندها كنت في غاية اللطف مع اليكس فأخذت كل صديقاتي و قمن بتجنبي

Bir zamanlar ben de en iyi arkadaşımın bir beyaz olduğunu sanırdım.
كان هناك وقتا إعتقدت أن أفضل صديقاتي كانت بيضاء اللون

Ve bir gün, klüpteki arkadaşlarımdan biri beni neden pek sık göremediğini sordu, ve bende ona artık gücümüzün yetmediğini söyledim.
ثم في يوم بعدها، سألت إحدى صديقاتي بالنادي لماذا لم تعد تراني مؤخراً و أخبرتها أنه لم يعد بإمكاننا تحمل التكاليف

Barda kendi kendime düşünüyordum ama sonra en iyi arkadaşımla dertleşmeye karar verdim.
لقد تماسكت في الحانة ، ولكن لم اتوقف عن حاجتي للتحدث لأفضل صديقاتي

Sana, tüm kız arkadaşlarıma, terk edildiklerinde söylediğim şeyi söyleyeyim.
انظر، سأخبرك ما أخبر به جميع صديقاتي عندما يهجرهم أحبابهم

Çünkü sen, bayan popülerdin ve en yakın arkadaşımı kaybedeceğimi düşündüm.
سيطر علي فقد كانت لك شعبية وشعرت أنني أفقد أفضل صديقاتي

Barry, neredeyse evlenmek üzere olduğum adamdı ve Mindy de en iyi arkadaşımdı.
باري كان الرجل الذي كنت على وشك الزواج منه ومندي كانت أعز صديقاتي

Hal böyleyken hâla arkadaşlarımın çoğunu... benim yatağımda... sikmeye çalışıyorsun.
لكنك تقوم بالنوم مع صديقاتي طوال الوقت ، وعلى سريري

Bugece arkadaşlarla yemeğe gideceğiz. Ve sen de benim arkadaşımsın.
بعض صديقاتي سيقيمون لي عشاء غداً الليلة في الواقع

Ben zaten haftada bir bilet alıyorum... ..kuafördeki kızlarla beraber.
أشتري ورقة يانصيب واحدة كل أسبوع، مع صديقاتي من صالة التجميل.

Okuldayken, en yakın arkadaşıma, sevgilisinin onu aldattığını söylediğimde, benimle bir daha konuşmadı.
عندما قلت لأعز صديقاتي في الثانوية أنني أعتقد أن حبيبها يخونها، لم تخاطبني ثانية قط

Greer, sen benim en eski dostumsun, seni çok seviyorum ve sana güveniyorum ama, bu olayla ilgili bağlantın olup olmadığını öğrenmem lazım.
غرير, انت احدى اقدم صديقاتي وانني احبك واثق بك ولكني احتاج لمعرفة لو كان هناك اي فرصه