"صديقته الحميمة" - Traduction Arabe en Turc

    • kız arkadaşı
        
    • kız arkadaşını
        
    • sevgilisi
        
    • kız arkadaşıyla
        
    • kız arkadaşıyım
        
    kız arkadaşı, sevişirlerken bazen uyuyakaldığını söylemişti. Open Subtitles صديقته الحميمة أخبرتني بأنه اعتاد أن يغط في النوم أثناء المضاجعة
    kız arkadaşı değil. Open Subtitles بأنها تشغلهُ كثيراً ؟ حسناً , أنها ليست صديقته الحميمة
    Elaine, belki de kız arkadaşı Lois Loan(Borç)'dur. Open Subtitles إلين، ربما صديقته الحميمة هي "لويس قرض".
    Onu kız arkadaşını 20 dakika filan... bırakması için ikna edecektim. Open Subtitles كنت سأقنعه لترك صديقته الحميمة ل 20 دقيقة فقط
    Biri gecenin üçünde çantanda iç çamaşırların yalnız yürümene izin veriyorsa onun sevgilisi değilsindir. Open Subtitles إذا تركك الرجل تسيرين وحدك في الثالثة صباحًا وأنت تحملين سروالك الداخلي في حقيبتك فأنت لست صديقته الحميمة
    Bizim şerifin başı kız arkadaşıyla fena halde dertte. Open Subtitles يعاني المأمور مشكلة جادة مع صديقته الحميمة.
    Ben de kız arkadaşıyım. Ama ona her şeyi anlatmıyorum. Open Subtitles ،وأنا صديقته الحميمة ولا يعني هذا أن أخبره كل شيء
    Yemekten sonra bana karısını kız arkadaşı için terk edeceğini söyledi. Open Subtitles ...بعدما انتهينا من الأكل، أخبرني أنّه سيترك زوجته ليعيش مع صديقته الحميمة
    kız arkadaşı. Open Subtitles صديقته الحميمة.
    Ben onun kız arkadaşı değilim. Open Subtitles لست صديقته الحميمة.
    kız arkadaşı. Open Subtitles صديقته الحميمة.
    - kız arkadaşı ile konuşarak. Open Subtitles نتكلم مع صديقته الحميمة
    kız arkadaşı? Open Subtitles صديقته الحميمة ؟
    neden Liamın bisikletini tamire verdin ve daha sonrada onun kız arkadaşı olmasına? Open Subtitles - ألهذا قمتي بإصلاح دراجة (ليام) وبعد ذلك أتهمتي صديقته الحميمة
    Onun sebebi, senin onun kız arkadaşı olmandı. Open Subtitles هذا لأنكِ صديقته الحميمة
    kız arkadaşı deli gibi kıskanç olmayan biriyle. Bak, Liam, her şey için teşekkür ederim. Open Subtitles شخص صديقته الحميمة لن تشعر بالغيرة. اسمع، (ليام)، شكرًا لك على كل شيء.
    Film yıldızı evladı kız arkadaşını ölümle tehdit ediyor." Open Subtitles أبن نجمة أفلام. يهدد حياة صديقته الحميمة الشهيرة"
    Diyor ki; buraya geldiği için çok heyecanlıymış ve kız arkadaşını getiriyormuş. Open Subtitles {\pos(190,230)}،يقول أنّه متحمّسٌ للمجيء و سيصطحب صديقته الحميمة.
    Hayden'in kaçma bahanesi olarak kız arkadaşını kullandığına inanamıyorum. Open Subtitles لا أستطيع أن أصدق أن (هايدن) قد استخدم صديقته الحميمة كوسيلة للهروب
    3 ay önce, sevgilisi belediyeye evsiz kaldığını söylemiş. Open Subtitles صديقته الحميمة طردته من المنزل إلى مركز للمشردين منـُـذ ثلاث شهور مضـت
    Ve kilit altında olduğu sürece onun sevgilisi olduğumu düşünse ne olacak ki zaten. Open Subtitles وما الذي يهم إذا اعتقد أنني صديقته الحميمة طالما هو محتجز
    Michael kız arkadaşıyla güzel bir haftasonu geçirmiş. Open Subtitles مايكل فقط حصل على عطلة جميلة مع صديقته الحميمة
    Evet, yeni kız arkadaşıyla takılıyor. Open Subtitles أجل، إنه الآن يتسكّع مع صديقته الحميمة الجديدة
    - Bak, Brian'ın yaptıklarıyla bir ilgim yok. Ben sadece kız arkadaşıyım. Open Subtitles .أسمعي ،ليس لدي دخل في جميع ما يفعلة براين أنني صديقته الحميمة وحسب.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus