"صديقهم" - Traduction Arabe en Turc

    • arkadaşları
        
    • arkadaşı
        
    • arkadaşlarını
        
    • arkadaşlarının
        
    • dostları
        
    • dostlarıyım
        
    • onlarla arkadaş
        
    Charlie ve arkadaşları Hunter annesinin cenazesinin olduğu gece Beyaz Mike ile kaldılar. Open Subtitles تشارلي و صديقهم هنتر مكثو مع وايت مايك في ليلة جنازة والدة مايك
    Daha fazla insan düşer ve bir de bakarlar üçüncü arkadaşları görünürlerde yok. TED كثير من الناس تنزلق، وفي الأخير يبحثون ليروا أن صديقهم الثالث لا يظهر في أي مكان
    "Ölümsüz anılarına ithafen, arkadaşları ve kardeşleri..." Open Subtitles نُصب ذكراهم الابدية صديقهم واخوهم ديفيد ارونسون , نودلز 1967
    Dört yakın arkadaşı, o kişinin karakterini değerlendirdiler. TED لقد أحضروا أربعة أصدقاء مقربين ليحكموا على شخصية صديقهم.
    Sonra farkettim ki ben daima onların arkadaşı olacağım. Open Subtitles و لكنني لاحظت انني سأكون صديقهم مدي الحياة
    Peki, ne için komplo kurdular? 40 bin dolar için arkadaşlarını öldürmek mi? Open Subtitles حسنا، إذا كلهم متآمرون لماذا، لقتل صديقهم من أجل 40 الف؟
    Benimle bir dereceye kadar farklı bir şekilde konuşuyorlar kendi tecrübelerinden ve ya kız kardeşlerinin tecrübelerinden veya arkadaşlarının tecrübelerinden bahsetmeye başladıklarında. TED إنهم يكلموني بطريقة مختلفة من حيث أنهم أصبحوا يخبرونني عن تجربتهم، أو تجربة أختهم، أو تجربة صديقهم.
    Ben konuşunca onlar dinler, çünkü arkadaşları değilim. Open Subtitles عندما أتحدث , الناس تنصت لأنني لست صديقهم
    Ve benim işim de adayları eğitmek, arkadaşları olmak değil. Open Subtitles و عملي هو تعليم المتدربين لا أن أكون صديقهم
    Ölen arkadaşları yüzünden Paxton ve Gerald biraz gergin ve büyük ihtimal silahlanmış olacaklar. Open Subtitles إنهم أشخاص متهيجون يفضلون القتل على أخذ صديقهم
    arkadaşları George bizi tanıştırdı, Marina ile arkadaş olduk. Open Subtitles صديقهم جورج عرفنا ببعض، وأنا ومارينا أصبحنا أصدقاء
    Sevgili arkadaşları Cyrus Beene'in yüzünü kurtarmaya çalışıyorlar Open Subtitles ليساعدوا سايرس بين صديقهم الوفي على حفظ ماء وجهه
    Çok şirinler ve onları çok seviyorsunuz ama yanlarındaki salıncakta genetiği değiştirilmiş bir çocuk olan en yakın arkadaşları var. İkisi de şu şekilde sallanıyor ve onları karşılaştırmadan duramıyorsunuz, değil mi? TED ولكنهم لطفاء، وتحبونهم، ولكن هناك والجالس بجانبهم على الأرجوحة، صديقهم المقرب والمعدل وراثياً. وكلاهما يقوم بالتأرجح هكذا، ولا يمكنكم سوى المقارنة بينهما، صحيح؟
    Bunların birkaç yıl önce hayatını kaybeden arkadaşları Maceo'ya ait olan bir koleksiyon olduğunu söylemişlerdi. TED ثم شرحوا لي أنها كانت المجموعة التي تخصّ صديقهم العزيز "ماسيو" الذي وافته المنية قبل بضعة أشهر.
    Sanki Carter, onların arkadaşı gibi. Bu sana garip gelmedi mi? Open Subtitles لا ،ليس كذلك ، يبدوا لكارتر وكأنه صديقهم الآ يبدوا ذلك غريبا لك ؟
    Onların arkadaşı olmadan önce bir süre kötü davranmalısın. Open Subtitles يتحتم عليك نوعًا ما أن تكون وغدًا قبل أن تكون صديقهم
    Biliyor musun, Steve'in arkadaşı sandığı kişiler... Open Subtitles أتعلم الناس الذين ظن ستيف أنه صديقهم
    Kayıp arkadaşlarını bulmak konusunda nasıl da kararlılar. Open Subtitles مصمّمين جدّاً على العثور على صديقهم المفقود
    Onlar sadece arkadaşlarını arıyor. Onlara söyler misin? Benim için? Open Subtitles إنهم يبحثون عن صديقهم هلا أخبرتهم، من أجلي؟
    arkadaşlarının ölümünden sonra öğrencilerin kendilerini toparladıklarından emin değilim. Open Subtitles انا لست متأكدة إذ تجاوزو الطلاب محنة موت صديقهم
    Calısanlarla oturmak. Sanırım bu dostları olduğumu kanıtlar. Open Subtitles الجلوس مع الموظفين يثبت بأنني صديقهم
    - Ben de dostlarıyım. - Haberleri var mı? Open Subtitles وانا صديقهم - وهل يعلمون ذلك ؟
    Ama onlarla arkadaş olmak hoşuma gitti. İyi hissettim. Open Subtitles لكنني أحببت أن أكون صديقهم فقد منحني شعوراً جميلاً

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus