Sana yardım etmek isterdim ama Açıkçası, biraz güven sorunum var. | Open Subtitles | احب ان اساعدك لكن صراحةً ، لدي بعض المتاعب بخصوص الثقة |
Açıkçası bazen sizlerin birbirinize çok yakınlaştığını düşünüyorum. | Open Subtitles | صراحةً ، أحياناً أعتقد أنكم يا رجال تقتربون كثيراً فحسب |
Açıkçası bu noktada, annesi olduğumu öğrenip, öğrenmemesi umurumda değil. | Open Subtitles | صراحةً, بهذه النقطة, لا أهتمُ أبداً لو عَرِفَ أمه. |
- Sormadım. Doğrusu ben dolu muyum, onu da bilmiyorum. | Open Subtitles | لم أسأل، لكن صراحةً لا أعرف ما أشعر به حتى |
Öyleyse mi? Dürüst olarak, onu ölümüne yollarken pek de rahat olabileceğimi zannetmiyorum. | Open Subtitles | صراحةً, أنا لست متأكدة و مرتاحة لإرسالها كي تلقى حتفها. |
Ben sizi sevmiyorum. Açıkçası, hiç birinizi sevmiyorum. Diğer aday da geldi işte. | Open Subtitles | أنا لا أحبك صراحةً لا أحب أحد ها هو المرشح الأخر |
- Amerikalıların sizin bir şeyleri düzgün olarak yapabilme kabiliyetinize olan inançlarını kaybettikten sonra bunu yapmanız. Açıkçası böyle hissetmeleri normal. | Open Subtitles | اتي حينما فقد الامريكيون ايمانهم فى قدرتك على تصويب الامور صراحةً ،يبدو مقنعاً |
Ama Açıkçası, zamanlama daha kötü olamazdı. | Open Subtitles | ولكن صراحةً.. لايمكن أن يكون التوقيت أسوأ من هذا |
Kesinlikle aynı görünüyorsun ki Açıkçası sinirimi bozuyor. | Open Subtitles | مرحبا تبدين تماماً كما سبق ومما يزعجني صراحةً |
Açıkçası, evet ama kesinlikle içimden gelerek söyledim sanırım. | Open Subtitles | أنظر صراحةً ، نعم، لكنّني عنيتها فعلاً، على ما أظنّ. |
Açıkçası bugün bu tura gelmemin tek sebebi ileride beni, buraya şans vermedim diye suçlamaman. | Open Subtitles | صراحةً , السبب الوحيد لقدومي لهذه الجولة اليوم لكي لا تتهميني بأني لا أجرب حظي |
En son otelden, karar vermek için biraz zaman istemiştim ama Açıkçası "hayır" diyeceğim galiba. | Open Subtitles | لذلك عملية تأخير الامور مع شركة الفندق هو انني احتاج وقتا اطول كي اقرر لكن صراحةً اعتقد انني سوف اقول لهم لا |
Açıkçası ilk kez kaptan ve yardımcı pilotla birlikte kaza kayıtlarını dinlemiş oldum. | Open Subtitles | هذه صراحةً أول مرة أستمع فيها إلى تسجيل تحطم طائرة حيث أجلس |
Açıkçası ben Xanax olduğunu düşünmüştüm. | Open Subtitles | أعني ، اعتقدتُ انه كان الزاناكس ، صراحةً |
Doğrusu şu an kafamda üzerinde peruk olan bir armut koltuk canlandırıyorum. | Open Subtitles | صراحةً الان هي في يدي انا فقط اتخيل انها مثل كرسي من القماش مع شعر مستعار |
Doğrusu, bu haftada yaşadıklarımız iki hafta yaşamışız gibi hissettirdi. | Open Subtitles | صراحةً, ما أنجزناه بهذا الإسبوع .يجعل الشعور وكأنه أسبوعين |
Doğrusu, sana yeteri kadar teşekkür etmem imkansız, | Open Subtitles | ،إني.. صراحةً ،لايُمكنني بأن أشكركَ بمافيه الكفايّة |
Onlara insanlarla daha Dürüst ilişki kurabilmeyi sordum , bilirsin ? | Open Subtitles | لقد طلبتُ منهم مساعدتي في أن أغدو أكثر صراحةً مع الناس, تعلم؟ |
Dürüst ol, bu hayatında gördüğün en çirkin penis değil mi? | Open Subtitles | صراحةً ، اليس هذا اسوء قضيب رأيتيه في حياتك؟ |
Dürüstçe, benim kim olduğumu bildiğinizi gerçekten düşündünüz mü? | Open Subtitles | أقصد, صراحةً, أيمكنكِ في الواقع قول أنكِ عرفتِ حقاً من كنت أنا؟ |
Bizi bir yıl önce aradı. açıkça, ölmesi için yardım etmemizi istedi. | Open Subtitles | لقد اتّصل بنا منذ عام وطلب منا صراحةً أن نساعده على الانتحار |
Bunlar profesyonel olduğunu gösterir, ki Portland'da, Açıkcası, zor bulunur. | Open Subtitles | وهذا يدلُ بأنهُ عملُ محترف ، من (بورتلاند ) ، صراحةً أنهُ متقنً نوعاً ما |
Belki biraz daha açık sözlü olsaydın bu duruma düşmezdin. | Open Subtitles | ربما اذا كنت أكثر صراحةً لما وجدت نفسك بهذا الموقف |
Doğruyu söylemek gerekirse, Derek, benden olabildiğince uzak durman yararına olur bence. | Open Subtitles | أتعرف؟ صراحةً, يا "ديريك".. أعتقد أنه من الأفضل لك.. |