| - Biliyorum para zor kazanılıyor ama gerçekten ihtiyacım var. | Open Subtitles | -أعرفُ بأن هذه الأوقاتُ صعبةُ ,لكنني أحتاجُها فعلاً. |
| "Hayat çok zor. Çünkü Scotty'nin haberi yok!" | Open Subtitles | "حياة صعبةُ جداً ' بسبب سكوتي لا يَعْرفُ " |
| Bunun çok zor olduğunu biliyoruz, ve çok üzgünüz. | Open Subtitles | النظرة , l يَعْرفُ هذه صعبةُ جداً، ونحن آسفون جداً. |
| Tamam belki aslında burada 50 eyalet olmadığı için zordur. | Open Subtitles | الموافقة، لَرُبَّمَا هذه صعبةُ جداً، لأن هناك لَيسَ 50 ولايةَ. |
| Savunduğumuz telif hakkı ihlali değil ki bilirsiniz, onu kazanmak zordur. | Open Subtitles | نحن لا نتجادل حقوق النشر والذي كما تعلم ؛ صعبةُ الفوز |
| Bakın, kabullenilmesi zor haberler, Bay Kringle, fakat karınız ciddi bir ameliyat geçirdi, ve sizin sakin olmanıza ihtiyacımız var. | Open Subtitles | النظرة، هو أخبارُ صعبةُ لإِمْتِصاص، السّيد كرانجل، لكن زوجتَكَ ما زالتْ خلال الجراحةِ الرئيسيةِ، ونحن نَحتاجُ للإلتِزام الهدوء. |
| Benim zor bir çocukluğum vardı. | Open Subtitles | حَسناً، كَانَ عِنْدي طفولةُ صعبةُ جداً |
| Altmışlar zor yıllardı. Geçenlerde Gimme Shelter'ı izledim. | Open Subtitles | إن الستينات فترةُ صعبةُ للمعيشةُ بها، فلقد شاهدتُ فيلم "مُخيم غيم" مُؤخراً |
| Çocuklar yaşam zor. | Open Subtitles | أطفالي الحياة صعبةُ |
| Yakınlaşması zor birisi. | Open Subtitles | هي صعبةُ جداً للإقتِراب إلى. |