Merak etme, eminim bebeğin için de küçük güzel bir kafes yaparlar. | Open Subtitles | لا تقلقي، أنا متأكدة بأنهم سيصنعون حاضنة صغيرة جميلة من أجل طفلكِ |
Sen sadece güzel bir çocuk gibi görün. | Open Subtitles | أنا أتخذ القرارات . كل ما عليكِ فعله . هو أن تظهرى كفتاة صغيرة جميلة |
Baban sana bakınca ne görüyor, biliyor musun? Çok güzel bir bebek. Evet, öyle. | Open Subtitles | أتعلمين ماذا أرى عنما أنظر إليك ؟ فتاة صغيرة , جميلة |
Anasına babasına benzemeyen çok güzel küçük bir kızın var. | Open Subtitles | لديك طفلة صغيرة جميلة لا تُشبة والدها او والدتها |
güzel küçük çocuk sokaklara düşmüştü. | Open Subtitles | فتاة صغيرة جميلة مفلوتة في الشوارع |
Benim için çok değerli olan küçük güzel bir kız... | Open Subtitles | .. فتاة صغيرة جميلة و التي تعني لي الكثير |
{\cHFF9F00\2cH868986\3cH000004\4cH000004\fnComic Sans MS\fs22}Kraliçenin güzel bir kız çocuğu olmuş. | Open Subtitles | كما قالت النبوءة، وضعت الملكة أخيراً طفلة صغيرة جميلة |
Yani Alex çok zekidir Haley ise çok güzel bir genç kız olma yolunda. | Open Subtitles | نعم ، اقصد فقط ان اليكس عبقرية و هايلي تتحول لإمراة صغيرة جميلة |
Bazen güzel bir ıslık, sevimli küçük bir kelebek gibi hissettirir. | Open Subtitles | بعض الأحيان صافرة جميلة تجعلني أشعر بأني فراشة صغيرة جميلة |
güzel bir kıza öğretmeninin asılması ilk defa olmuyor, değil mi? | Open Subtitles | مثل ماذا ؟ ليس المرة الأولى التي يهتم فيها معلم لفتاة صغيرة جميلة |
Hiçbir şey onu hayata getiriyor genç ve güzel bir kız gibi . | Open Subtitles | لا شيء يعيده إلى الحياة كفتاة صغيرة جميلة |
Bunu yaparsan dedektif, küçük, parlak, güzel bir madalya alırsın, Terrace huzura kavuşur, senin de yeni bir ortağın olur. | Open Subtitles | تقوم بهذا و تحصل على قلادة صغيرة جميلة و لامعة و تنل السلام في تيرنس و تجد لك شريك |
Bunu yaparsan dedektif, küçük, parlak, güzel bir madalya alırsın, Terrace huzura kavuşur, senin de yeni bir ortağın olur. | Open Subtitles | تقوم بهذا و تحصل على قلادة صغيرة جميلة و لامعة و تنل السلام في تيرنس و تجد لك شريك |
Küçük güzel bir sevgilim var. | Open Subtitles | أنا .. لدي فتاة صغيرة جميلة هي في حلاوة السادسة عشر من عمرها |
Balıkçılık için öyle güzel bir kulübem var ki emekli olmaya dünden razıyım. | Open Subtitles | لديّ مقصورة صيد صغيرة جميلة سأكون أكثر استعداداً للتقاعد فيها. |
Hatta Gene mutfağa bir çini işi bile yaptı. Çinilerdeki hikayede bir zamanlar Kore'nin dağlarından gelen güzel bir kız varmış, Atlanta'da sonsuza dek mutlu yaşamış. | TED | حتى أن جين قد صنعت قرميدة صغيرة في المطبخ، وهي عن فتاة صغيرة جميلة جاءت ذات يوم من تلال كوريا لتعيش في سعادة إلى الأبد في اطلنطا. |
Bak, sana güzel bir uçak getireceğim, küçüklerinden. | Open Subtitles | اسمع, سأحضر لك طائرة صغيرة جميلة |
- Nihayet. BAY MAVİ - güzel bir çiçek, değil mi? | Open Subtitles | إنها زهرة صغيرة جميلة ، أليس كذلك؟ |
Bu güzel küçük çocuğa bugün ne verelim? | Open Subtitles | ماذا سوف اعطيها انها طفلة صغيرة جميلة? |
Ah, Aferin Bayan Dorrit, gerçekten çok güzel küçük bir kız! | Open Subtitles | آه .. أحسنت يا سيدة "دوريت" بنت صغيرة جميلة .. |
Gördüğüm en güzel küçük şey. | Open Subtitles | تلك الصغيرة مما شاهدته على الأطلاق ــ أنا لدي فتاة صغيرة جميلة ــ أنا لدي فتاة صغيرة جميلة هي في حلاوة السادسة عشر من عمرها |