Bunu kaybetmek istemiyorum. Yani Seninle anlaşma yapmaya razıyım. | Open Subtitles | أنا لا أريد أن نفقد ذلك، لذلك أنا على استعداد لعقد صفقة معك |
Seninle anlaşma yapmadım. Bana şantaj yaptın. | Open Subtitles | لم اقم بأي صفقة معك ، لقد قمت بابتزازي |
Bana bak, buraya Seninle anlaşma yapmak için geldim. | Open Subtitles | تعرف أنني هنا لأعقد صفقة معك |
Bize kullanılan silahı ver belki buradaki şirin bayan Seninle bir anlaşma yapabilir. | Open Subtitles | إليك هذا، أعطنا المسدس المُستعمل، وربّما سأجعل هذه السّيدة اللطيفة تعقد صفقة معك. |
Seninle bir anlaşmadan haberi yok. | Open Subtitles | واخبرتنى انها لاتعلم اى شئ بخصوص صفقة معك |
"Moğol Köpeğine. Seninle pazarlık yapacağız. | Open Subtitles | "الى الكلب المغولى سنعقد صفقة معك |
Seninle pazarlık etmeme izin ver. | Open Subtitles | "لذا، أودّ إبرام صفقة معك: |
Seninle iş yapmak zevkti. | Open Subtitles | سعيد بعمل صفقة معك |
Pekâlâ. Seninle anlaşma yapacağım. | Open Subtitles | سوف أقوم بعمل صفقة معك |
Delaney Seninle anlaşma yapmaz. | Open Subtitles | (ديلايني) لن يعقد صفقة معك |
Ve, hey, bak ne diyeceğim. Seninle bir anlaşma yapalım. | Open Subtitles | سأخبرك بشيء سأقوم بعمل صفقة معك. |
Bak ne diyeceğim. Seninle bir anlaşma yapalım. | Open Subtitles | سأخبرك بهذا , سأقوم بعمل صفقة معك |
Seninle iş yapmak benim için bir zevkti Gavin. | Open Subtitles | كان من الممتع عمل صفقة معك يا "جافن" |
Ve bunu bildiğiniz için sizinle çalışamazdı, bu yüzden sizinle bir anlaşma yaptı. | Open Subtitles | وقام بعقد صفقة معك بعلمه أنّه لن يكون قادراً على العمل من جديد. |