Belki de anlaşmaları gereği, iyi niyet göstergesi olarak Dallas, Safar'a kızlarından birini vermiştir. | Open Subtitles | ربما كلاهما. ربما, جزء من صفقتهم,, أن "دالس" يعرض لـ"صفر" ليله مع احتى فتياته, |
Anlaşılan Jones, Harding'in icat işine kaynak sağlamış ama görünüşe göre anlaşmaları, Harding'in 1923 yılında doldurduğu patent başvurusu formu yüzünden suya düşmüş. | Open Subtitles | على ما يبدو أن، (جونز) أستثمر أموال (في مخترعات، (هاردينج ولكن يبدو أن صفقتهم ساءت في النهاية لان، (هاردينج) رفع دعوى في1923 |
Birleşik Devletler'deki adamımız şu an Zeppelin anlaşmasını kapatıyor. | Open Subtitles | عميلنا في امريكا يوقّع صفقتهم |
Ve ayrıca Harvey ona diyor ki ikinizden biri yarın CNBC'de yeni anlaşmasını duyururken... diğeri, elinde şeyiyle boş boş etrafı seyredecek. | Open Subtitles | ويردُ عليهِ (هارفي)بقولهِ له أن إحداكما ...سوفَ يكونُ على قناةِ"سي إن بي سي"بالغد يعلن صفقتهم الجديد والآخر سوفَ يُترك خالي الوفاض |