Dokuz yaşındayken... babam bana bir şahin almıştı. | Open Subtitles | عندما كنتُ بسنْ التاسعة أعطانيّ والديّ صقراً |
Sen sürekli gökyüzünde duran bir şahin gördün mü? | Open Subtitles | أرأيتَ من قبل صقراً يحوم بثبات في السماء؟ |
"... Ama yoğun olmadığından emin olun. Avını gözetleyen bir şahin değilsiniz." | Open Subtitles | احرصي ألا تكون مكثفة فأنتِ لستِ صقراً يراقب فريسته" |
Ateş Lordu'na bir ulak şahin göndersek iyi olur. | Open Subtitles | من الأفضل أن نرسل صقراً لزعيم النار |
Küçük kuşların tel üzerindeki bir şahine saldırışını gördünüz mü hiç? | Open Subtitles | أرأيت الوسيلة التي ترهب بها الطيور الصغيرة صقراً واقف على سلك مرتفع؟ |
Bir şahine göre çok büyük. | Open Subtitles | لا، إنه أكبر من كونه صقراً |
Bu şahin falan değil. Bunlar yarasa. | Open Subtitles | هذا ليس صقراً ليسوا سوى وطاويط |
Bu sıradan bir şahin değil peder. | Open Subtitles | هذا ليس صقراً عادياً، أبتاه. |
-Bir şahin olmalı. | Open Subtitles | -لابد أن هنالك صقراً . |
Sonra bir şahin gördüm. | Open Subtitles | ثم رأيت صقراً. |
- şahin değil ki. | Open Subtitles | إنه ليس صقراً! |