Giden kutun normalin üç katı. | Open Subtitles | صندوقك لحفظ الورق أصبح ثلاث مرات من الحجم العادي |
Giden kutun normalin üç katı. | Open Subtitles | صندوقك لحفظ الورق أصبح ثلاث مرات من الحجم العادي |
Şimdi, şu kutunu aç da neler yapabilirmiş görelim. | Open Subtitles | و الآن، فلنفتح صندوقك ذاك و لنرَ ماذا يستطيع أن يفعل. |
Müzik kutunu onarmamı istiyor musun, istemiyor musun? | Open Subtitles | أتريدينني أن أصلح صندوقك أم لا؟ |
kutuyu düz koydular mı o kadar da kötü değil aslında. | Open Subtitles | ليس سيئا جدا في الواقع طالما يضعون صندوقك في الوضع الصحيح |
Öncelikle, bilgisayar şifrenizi onaylar, hesap numaranızı girin ve kutunuz size getirilsin. | Open Subtitles | .. حالما يؤكد الكومبيوتر مفتاحك أدخلي رقم حسابك .. وسيتم استعادة صندوقك |
Bu hafta sonu burada olmanı umuyordum o yüzden notu posta kutuna biraz erken bıraktım. | Open Subtitles | جيد تمنيت أن تكون هنا عطلة هذا الأسبوع لذا وضعت الخطاب فى صندوقك البريدى مبكراً اليوم |
Bir-fit-kutunun bir çekirdek ile aynı yoğunluğa sahip olabilmesi için kaç tane arabanın çekirdeğini bu kutunun içine koyman gerekir? | TED | كم عدد نوى السيارات التي عليك وضعها في الصندوق ليكون صندوقك المربع بضلع قدم واحد بنقس كثافة النواة؟ |
kutun burada. Sana neden Smell diyorlar? | Open Subtitles | اليك صندوقك لماذا يسمونك سميل ؟ |
Bu senin kutun, senin hayatın. Açacak mısın, açmayacak mısın? | Open Subtitles | صندوقك أم حياتك هل ستفتحه أم لا؟ |
Gelen kutun penisle dolmuş. - Çok üzgünüm. | Open Subtitles | صندوقك الوارد مليء بالقضبان حرفيًا |
Senin o devasa pornografi kutunu istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أريد صندوقك الضخم من الخلاعة |
Senin o devasa pornografi kutunu istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أريد صندوقك الضخم من الخلاعة |
Bana küçük kutunu gösterdiğin günü hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتتذكر عندما أريتني صندوقك الصغير؟ |
kutuyu getireceğim ama zamana ihtiyacım var, anladın mı? | Open Subtitles | سأحضر لك صندوقك ولكنى اريد المزيد من الوقت مفهوم ؟ |
kutuyu geri almana yardım edebilirim. Her şeyi yaparım. | Open Subtitles | يمكني مساعدتك في إستعادة صندوقك سأفعل أي شيء |
Öncelikle, bilgisayar şifrenizi onaylar, hesap numaranızı girin ve kutunuz size getirilsin. | Open Subtitles | بمجرد أن يُصدّق الكمبيوتر على مفتاحك تقوم بإدخال رقم حسابك ثم يتم إسترداد صندوقك |
Ama bulursam posta kutuna koyarım. | Open Subtitles | ولكنإذاعثرتعليها، سأضعها في صندوقك البريدي. حسناً؟ |
Bu elektronik kutunun içinde bütün cevapları bulamazsın. | Open Subtitles | لكنك لن تجدي كلّ الأجوبة في صندوقك الإلكتروني هذا |
Ben anladım Çünkü neden bir telefon kutusu olarak da kutu tutun. | Open Subtitles | لأنني إكتشفت سبب إبقاؤك على صندوقك كصندوق هاتف |
Aptal kulüben bizi doğru yere bile getiremedi. | Open Subtitles | صندوقك الغبي هذا لا يمكنه حتى ايصالنا الى المكان الصحيح |
Hâlâ emanet fonun var, değil mi? | Open Subtitles | لا يزال لديك صندوقك الإئتماني، أليس كذلك؟ |
Mevcut fonunuz bir süredir çalışıyor, değil mi? | Open Subtitles | صندوقك الحالي تم تشغيله لفترة من الوقت، أليس كذلك؟ |
Posta kutunda bunları bulduğunda unutmak zor oluyor. | Open Subtitles | هذا صعب علي لأنسى ذلك , بينما صندوقك الخاص ملىء بهذه الأشياء |
İşleri bittiğinde, kulübene binip gitmeni istiyorum. | Open Subtitles | عندما ينتهون، فيجب أن تصعد إلى صندوقك و ترحل |
Bagajınız size derhal teslim edilecek profesör. | Open Subtitles | صندوقك سيسلم اليك فورا يا بروفسور |
Bayan K., şunu kilitli kutunuzda saklamanız mümkün mü? | Open Subtitles | مسز كي , لطفا هل تمانعين أن تحفظي ذلك في صندوقك ذو القفل ؟ |