Bir kutu içindeki bir kedi yerine, iki ayrı kutuda birer kedimiz olsun. | TED | لنفترض أنه بدلا من أن توجد قطة واحدة في الصندوق، أصبح لدينا قطتان في صندوقين مختلفين. |
Onlara ipekler, keten kumaşlar, iki kutu kavanoz yüklendi. | Open Subtitles | كانت محمّلةً بالحرير و ملابس أخرى و صندوقين من الكؤوس |
İki kutu daha. Pekala. Bunları araştırmaya götür. | Open Subtitles | و هناك صندوقين أخرين خذهم إلى غرفة الأبحاث |
İki kasa daha şampanyam bir kamyon dolusu havyarım ve içinde çıplak yuvarlanacak kadar çok param var. | Open Subtitles | أريد دعوتكنّ جميعاً على العشاء الليلة لديّ صندوقين آخرين من الشمبانيا |
İki kasa daha şampanyam bir kamyon dolusu havyarım ve içinde çıplak yuvarlanacak kadar çok param var. | Open Subtitles | لديّ صندوقين آخرين من الشمبانيا .. سيّارة محمّلة بالكافيار، وكومة مال .أسبح فيها عارية .. |
Pharaon' a iki sandık da bizim için koy. | Open Subtitles | خذ صندوقين إلى السفينة من أجلنا |
Ticari bir yolcu uçağında iki farklı kara kutu bulunur. | Open Subtitles | أي طائرة تجارية تحمل صندوقين أسودين مختلفين |
Harika, teşekkürler. Şurada bir kaç kutu var. Birer tane kapıp arabama kadar takip edin. | Open Subtitles | رائع، شكراً لك، ثمّة صندوقين هناك إن كان يمكنكَ حمل أحدهما ومرافقتي للسيارة |
Sabunlar, baharatlar, toz bezleri lastik eldivenlerden bile iki kutu almış. | Open Subtitles | صوابين , توابل مزيل الغبار هي لديها حتى صندوقين من القفازات المطاطية |
Satın alınan her takım elbise için, 2 kutu şekerleme bedava. | Open Subtitles | ،مقابل كل بذلة تشترونها .تحصلون على صندوقين من الحلوى |
Şimdi iki kutu boya sonra kim, ne, ne zaman, nerede ve neden bunları yazacaksın. | Open Subtitles | الأن يمكنك تلوين صندوقين, بعدها عليك أن تكتبي من, ماذا , متى , أين والسبب. |
Tabii, 2 kutu bira ve 2 çift daha getimişsin. | Open Subtitles | فعلا , وأحضرت صندوقين من الجعة و ثنائيين أخريين |
Dostum, iki kutu yulaf ezmesinin değerinden daha inandırıcı. | Open Subtitles | اللعنة ، جهودي لإقناعهم تستحق أكثر بكثير من صندوقين من الكعك. |
İki kutu kurutulmuş denizhıyarı ve bir kutu da geyik boynuzu var. | Open Subtitles | حسناً, لدينا صندوقين من خيار البحر المجفف وصندوق من قرون الغزال |
İki kutu söz vermiştin Willy. Ben onları istiyorum. | Open Subtitles | لديك صندوقين من الجوارب بقياس 9 لي , ويلي اريدههم |
Tatlım, yarım saat önce senden iki kutu almıştım. | Open Subtitles | حبيبتي، لقد اشتريت صندوقين منك مند نصف ساعة |
Sekreterinize savcılığın suiistimallerini içeren iki kutu dosya bıraktım. | Open Subtitles | لقد تركتُ للتو صندوقين من دفاتر سوء سلوك .الإدعاء العام عندَ سكرتيرتك |
Viskilerden 2 kasa arabama yerleştirin bir tane de kendinize alın. | Open Subtitles | هناك صندوقين من السكوتش للظابط ، كرين في سيارته أحتفظ بزجاجة لنفسك |
İki kasa bira. Bir sepet greyfurt. | Open Subtitles | أرى صندوقين من البيرة، سلةمنفاكهةالكريب... |
İki kasa bira. Bir sepet greyfurt tişört ve havlu yığını. | Open Subtitles | أرى صندوقين من البيرة، سلةمنفاكهةالكريب... |
Ayrıca 2 sandık siyah çay. | Open Subtitles | "صندوقين من "الهنجوتشا الهنجوتشا: هو شاي صيني |
Parçalanmış üyelerimizle dolu iki sandık var. | Open Subtitles | لدينا صندوقين مليئة بالأعضاء |